VAN – Kara Yolları’ndan, Devlet Su işlerine, Emniyet’ten, bölge Müftülüğü’ne kadar birçok devlet kurumunun Van Gölü sahillerinde ‘tatil kampları’ bulunuyor. Van Etraf Derneği Yöneticisi Ali Kalçık, Kıyı Kanunu’nun kıyıları korumakla yükümlü devlet tarafından ihlal edildiğini söyledi. Kalçık, gölün süratle kirlendiğini de vurguladı.
1 Haziran’dan itibaren başlayan ‘normalleşme’ sürecinin akabinde Vanlılar her yıl olduğu üzere göle akın etti ama Van, Erciş, Tatvan, Edremit, Adilcevaz, Ahlat ve Gevaş’ın bölge aldığı kıyı şeridinde birçok nahiye devlet kurumlarının tasarrufunda. Sahil şeridinde münhasıran de yerleşim alanlarına yakın ve kullanılmaya en müsait yerlerde kurumların ‘tatil kampları’ bulunuyor.
.
Valilik, Çimento Fabrikası, Karayolları, DSİ, Emniyet, Gençlik Spor Vilayet Müdüriyeti ve Vilayet Müftülüğü’nün kampları var. Ahlat’ta da Cumhurbaşkanlığı sarayı inşa ediliyor. Devlet kurumlarının dışında kalan kıyı sahilleri de kişisel kesimin murakabesinde bulunuyor ve fiyatlı kullanılabiliyor.
‘KORUMA KANUNU ÇIKMASI ENGELLENİYOR’
Van’da yaşanan kıyı işgalini Gazete Duvar’a pahalandıran Van Çev-Der Yöneticisi Ali Kalçık, sorunun şahsen kanun koyucunun kanunu ihlal etmesinden kaynaklandığını söyledi.
Ali Kalçık
Van’da hususa hassas STK’ların ve halkın çıkmasını istediği Van Gölü Müdafaa Kanunu’nun şahsen Van’da ki devlet bürokrasisi tarafından engellendiğini öne süren Kalçık, şöyle konuştu:
“Van Gölünü Himaye Kanunu çıksın diyoruz. Milletlerarası kontratlarla kıyılar himaye altındadır. Edremit’te kıyıda denizin neredeyse içinde valilik konağı var. Bütün resmi kurumlar, yargıçlar, savcılar bu türlü davranıyor. Devlet erkânı maddeyi korumak konumuna maddeyi şahsen ihlal ediyor. Velev bugün bu vukuatın en acı, en dramatik tarafı budur.
‘TONLARCA EVSEL ATIK VE KANALİZASYON AKITILIYOR’
Van Gölü Muhafaza Kanunu çıkarsa bu işgali yapamayacaklar. Bunu bildikleri için bu türlü bir kanunu çıkarmıyorlar. Van’da bütün STK ve halk bu kanunun çıkmasını istemiyor. Van Gölü, Van halkına ve canlılara kapatılmıştır. Tabiat herkese su hakkı veriyor, ancak Vanlılar bu haktan faydalanamıyor. Van’da 3-4 dere var. Resmen ayda tonlarca evsel atık akıtılıyor. DSİ suyu satma bizim hakkımız diyor fakat suyun korunması konusunda kılını kıpırdatmıyor. Suyu pazar olarak gören bir mantıkla karşı karşıyayız.”
ARITMA TESİSİ TAM KAPASİTE KULLANILMIYOR
Göle ulaşan derelerin geçtikleri yerleşim ünitelerinin bütün kanalizasyon atıklarını da taşıdığını söyleyen Kalçık, Van Belediyesi’nin arıtma tesisinin dahi tam kapasite ile kullanılmadığını söylüyor: “Kanalizasyon suyu illa göle, denize akıtılacak diye bir mecburiyet mi var. Günlük 55-60 bin metreküp kanalizasyon atığı göle deşarj ediliyor. İlkelliğin ötesi bir durum var. Göl etrafında ahırlar var. Bir sahilde dolaştığınızda hangi noktaya giderseniz gidin orada çöpten, poşetten, pet şişeden geçilmiyor. Bilim yuvası üniversitenin sahilinde arıtma yok.”
KIYI KANUNU NE DİYOR?
1990 yılında yürürlüğe giren ve 2005 yılında revize edilen 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nda, “Deniz, natürel ve suni göl ve akarsu kıyıları ile bu mekanların tesirinde olan ve devamı niteliğinde bulunan sahil şeritlerinin doğal ve kültürel özelliklerini gözeterek, muhafaza ve topluluk yararlanmasına açık, kamu yararına tasarruf esastır” deniliyor. (DUVAR)
Gazete Duvar