GAZİANTEP, Türkiye — İlk bakışta, Salı günü Bahar apartmanının yıkıntıları arasında hayatta kalma ihtimalini beklemek için çok az neden vardı. Bir gün önce Türkiye’nin güneyini vuran güçlü deprem, binanın altı katını devasa bir beton moloz gücüne indirmişti.
Ve yine de umut vardı.
Eşi ve çocukları ile beşinci katta oturan bir adamın erkek kardeşi, çatıdan geriye kalanların yönleri durmuş, aşağıdaki harabelerde mahsur kalan erkek kardeşiyle konuşuyordu.
Dağınık atış kurtarma operasyonunun sonuçları hem kahramanca hem de trajik olacaktır.
Salı günü, depremin harap olduğu Türkiye’nin sınırlarında ve Suriye’nin çapındaki geniş topraklarda, profesyoneller ve amatörler, milyonlarca insanı öldüren ve milyonlarca hayatı alt üst eden bir felaketten sağ kurtulanları bulmak için ellerindeki her türlü aracı kullanarak sayısız girişimde bulundu. .
7,8 büyüklüğündeki depremin merkez bölgeleri Gaziantep’teki kurtarma çalışmaları düzinelerce insanı ve çoğu kendi swips evlerinden kaçan şekilde seyirciyi kendine çekti. Öğleden sonra, çatıdaki kurtarma görevlileri yuvanın yerini tespit etti ve sızıntıyı kaydırarak oradan mahsur kalanları tehlikeye atacak hareketler yapmadan onlara ulaşmak için beton, metal ve ahşabı kesmek gibi hassas bir işleme başladı.
“Sessizlik!” bir kurtarma görevlisi moloz kalkanlarının görevlin kollarını görevliler. Aşağıdaki sokaktan izleyen herkes, çocukların mahsur kalan ailesinin sesini duyması için sessizliğe büründü.
Hava karar verdikten sonra, çatıdaki çalıştırmadan bir tezahürat yükseldi ve sokaktan izleyen kalabalık, “Tanrı büyük!” çünkü sonunda aileye ulaşılmıştı.
Hayatta kalanları çıkarmak ve güvenli bir şekilde bekleyen ambulanslara indirmek bir saatten fazla sürdü.
İlk bırakılanlar, neredeyse 2 yaşında olan ikiz iki çocuktu. ekip çalışma molozlarının aşağısında bir sıra oluşturduk ve bunları ileride elden ele geçirmeyi başardık. Sırada, bir düğüne gitmek için indirilen bir sedyeye konulan anneleri vardı. Sonunda, parlak bir acil durum battaniyesine sarınmış ve soğuk gözle görülür şekilde nefes nefese kalmış, iki açık ayağı sedyenin dışından çıkmış olan baba çıktı. Dördü de kaldırılmış.
Ama neşesi sustu. Kurtarıcılar, ikisi de erkek olan diğer iki çocuğu bulamamış, seslerini bile duymuyorlardı.