Cumhuriyet gazetesi muharriri Barış Terkoğlu’nun, “İçişleri Bakanı hangi cemaatten?” başlıklı yazısı ile ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Twitter hesabından açıklama yaptı.
Terkoğlu bugün yayınlanan yazısında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ‘Doğru değildir, yalandır’ açıklamasını köşesine taşıyarak, “Nurcu Mehmet Fırıncı’nın cenaze namazını Diyanet İşleri Lideri kıldırırken, en önde İçişleri Bakanı vardı. Cenazenin akabinde Fırıncı için Rüstempaşa Medresesi’nde bir taziye programı düzenlendi. Konuşmacı Soylu idi. Muhakkak ki sarsılmıştı. Gözyaşları içindeydi. ‘Çocukluğumuzda da Fırıncı Ağabeyimizdi, bu yaşımıza geldik yeniden Fırıncı Ağabeyimiz’ diye başladı konuşmasına. Son olarak ‘Arif Abi’ dediği ismin kızının nikâhında karşılaştıklarını, birlikte şahitlik yaptıklarını anlatıyordu” diye yazdı.
‘NURCU AĞABEYLERİNİN TEDRİSATINDAN GEÇTİ’
Barış Terkoğlu’nun, “Kendisinin de tabir ettiği üzere Soylu, Işıkçı ağabeylerin tedrisatından geçerek bu günlere gelmişti. Işıkçıların yıllarca vazgeçmediği, hatta Yeni Asya kolunun hala desteklemeye devam ettiği Demokrat Parti’de genel başkanlığa yükselmişti. Soylu’yu vakit zaman Norşin medreselerinde diz çökerken görmemiz tesadüf değil. Cemaatlere sahip çıkan açıklamasından sonra Said Yüce gibi Işıkçı başkanların ona birinci teşekkür edenler olması da” sözlerinin kullandığı yazısına Soylu’dan cevap geldi.
Bakan Soylu’nun açıklaması şöyle:
“Bir kelam söylemiş isek sebebi var. Zira onu hak etmek de kıymetli…
1- Çocukluğumdaki dini eğitimimi herkes bilir ki, merhum dedem Hacı Alaybey
Soylu’dan aldım.. O beni, hayat alanında da eğitti..
2- Çocukluğum, gençliğim, Adalet Partisi ve Gerçek Yol Partisi’nin binalarında,
koridorlarında geçti…
Bahsettiğin kümeler ve gençleri, bilhassa 1980 darbesinden sonra partiyi hiç yalnız
bırakmadılar, bunu herkes bilir. Bahsettiğin memleketsever, vatansever, mümtaz
şahsiyetlerin hepsini parti koridorlarında, o arkadaşlarımızdan öğrendik. Bunu da
herkes bilir…
‘AMERİKA’DAN TALİMATLA GELMEDİM’
3- Bu şahsiyetlere vefamız, merhum Menderes’ten Cumhurbaşkanımız Sn. Recep
Tayyip Erdoğan’a kadar, Millet seyahatine, vatan sevdasına ve Müslümanlığa
hizmetkârlıklarına, siyasetten ve devletten hiçbir şey istemeden içtenlikle
bağlılıklarınadır. Ve 17-25 Aralık, 15 Temmuz sonrası hiçbir fitneye, ayrılığa, her
türlü tehdide karşın prim vermediler, fırsat tanımadılar. Devlete, Millete tüm
birikim ve müktesebatları ile sahip çıktılar. FETÖ’ye meydan okudular…
4-Arif Değerli, 1980 darbesinden sonra yıllarca 1993’e kadar, Gerçek Yol Partisi’nin
Zeytinburnu İlçe Başkanlığı’nı yaptı. 1999’da benim vilayet başkanlığımda, Vilayet Disiplin
Heyeti lideri idi. Bunu da herkes bilir. Lakabını yakıştırdığım kişi… Kavanozda
yetişmedim. Amerika’dan bir günde talimatla gelmedim.
Yahut büyükelçiliklerin emzirdiği adam da değilim. Vefayı severim. Hem semtini,
Hem asaletini, hem manasını… Son olarak, Rastgele bir inanç kümesinin eğitimini
almadım. Alsam da söylerdim. Bunu da herkes bilir…
Fakat geçmişte çok okuduğumu, kitaplar devirdiğimi de herkes bilir. Müslümanlık
senin, ideolojini aldığın kirli mahfillerde öğrenilmez. Allah öğrenmek isteyene
kesinlikle fırsat verir…
Yazık ki Çocuk! Öğrenecek çok yolun var. Ama işin başında fitneye düşmüşsün.
Makûs yola düşmüşsün Allah kurtarsın…”
Gazete Duvar
