RTÜK Lideri Ebubekir Şahin, Halk TV’ye müzisyenlere takviye için düzenlenen gecede söylenen Küme Yorum’un ‘Cemo’ müziğiyle ilgili ceza verilmesinin ‘gerekçesini’ açıkladı: “Konunun aslı şudur. Verilen yaptırım, 6112 sayılı Kanun’un 8. Unsurunun 1. Fıkrasının (d) bendinde yer alan ‘Yayın hizmetleri,…. Terörü övemez ve teşvik edemez, terör örgütlerini güçlü yahut haklı gösteremez, terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliklerini yansıtıcı nitelikte olamaz’ kararının ihlali nedeniyle kararlaştırılmıştır.”
RTÜK, geçen hafta yaptığı toplantıda Halk TV’ye “Görkemli Hatıralar” programından ötürü ceza verdi. Yayında CHP eski Milletvekili Hilmi Yarayıcı’nın Küme Yorum’un yapıtı olan Cemo’yu seslendirmesini “terör örgütü propagandası” kabul edildi ve oy çokluğuyla Halk TV’ye para ve program durdurma cezası kesildi.
Sözcü muharriri Deniz Zeyrek 9 Temmuz’da kaleme aldığı ‘Şarkı yasaklayan demokratlar’ başlıklı yazısında RTÜK’ün kararını eleştirdi. RTÜK Lideri Ebubekir Şahin bu yazı üzerine Deniz Zeyrek’e bir mektup gönderdi. Zeyrek, Şahin’in mektubunu bugünkü köşe yazısında yayınladı.
Ebubekir Şahin birinci defa 1989’da söylenen ve toplumsal medya platformlarında milyonlarca defa dinlenen Cemo’nun terör hatasıyla yargılandığını ileri sürerek yasağı savundu.
Şahin’in mektubunun tam metni şöyle:
Saygıdeğer Meslektaşım;
Üst Heyetimizin ismini anarak ‘Şarkı Yasaklayan Demokratlar’ başlığıyla kaleme aldığınız köşe yazınızı acı bir tebessümle okudum. Yıllarımı bu mesleğe vermiş bir kişi olarak basında yayımlanan her bir makaleyi kıymetli bulsam da yazınızda söz ettiğiniz suçlayıcı görüşlerinize katılamayacağımı belirtmek isterim.
Satırlarınızın akabinde son toplantımızdaki Üst Şura kararıyla ilgili bilgi verme muhtaçlığı hissettim. ‘RTÜK türkülere ceza veriyor’ yahut ‘türkü dinlemek de yasaklanıyor’ üzere yaklaşımlarla mevzuyu farklı bir tarafa çekmeyi hakikat bulmuyorum. Çünkü ekranlarımızda ve radyolarımızda pek çok müzik-eğlence programı periyodik olarak yayınlanmaktadır. Yasal çerçeve içinde ortaya konulan bu yayınlarda çalınan müziklere, türkülere biz dâhil hiç kimse müdahale etmemektedir. Lakin, bahis terör propagandası olunca 6112 sayılı Yasanın RTÜK’e verdiği misyon devreye girmektedir.
Tekraren altını çizmem gerekirse, Üst Şuramız, 07.07.2021 tarihindeki toplantısında ekranda söylenen bir müzik yüzünden yahut türküden ötürü ceza uygulamamıştır. ‘Türkü yasaklayan RTÜK’ ve gibisi yaklaşımları üzücü bulduğumuzu açıkça tabir ediyorum. Kanunumuzda ‘radyo ve televizyonlarda türkü söylenmez’ üzere bir yayın unsuru ihlali bulunmamaktadır.
Ahmet Kaya, Ozan Arif, Hasan Sağındık ve Musa Eroğlu üzere pahalı sanatkarlarımızın dizeleri ve sesleriyle büyüyen bir kişi olduğumdan bir türkü yüzünden müeyyide uyguladığımızı yazmanıza şahsî olarak da üzüldüm.
Bahsin aslı şudur. Verilen yaptırım, 6112 sayılı Kanun’un 8. Unsurunun 1. Fıkrasının (d) bendinde yer alan ‘Yayın hizmetleri,…. Terörü övemez ve teşvik edemez, terör örgütlerini güçlü yahut haklı gösteremez, terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliklerini yansıtıcı nitelikte olamaz’ kararının ihlali nedeniyle kararlaştırılmıştır.
İlgili yayıncı kuruluşun terör örgütüyle münasebeti nedeniyle yargıya taşınan ve yargılaması devam eden bir müziğin, üstelik kamuoyu tarafından bilinmesine karşın programda seslendirilmesine, öncesinde ve sonrasındaki diyaloglara müsaade ettiği, terörle uğraş noktasında kendisine düşen sorumlulukta hassas davranmadığı görülmüştür.
Üst Heyetimizin kırmızı çizgilerinden bir tanesi de yayınlardaki mümkün terör ve terör propagandasıdır. Ulusal güvenliğimizi tehdit eden terör propagandalarına şahsım dâhil hiçbir RTÜK Üyemiz istek göstermez, gösteremez.
Ayrıyeten, yaklaşık 2 yıldır Başkanlığını yürüttüğüm Üst Heyetimizin siyaseti, yasal yaptırımları en son kullanmaktır. Bu durumu tekraren söz ettik ve uygulamalarımızda da gösterdik. Yayıncı kuruluşlarımız bu ‘açık kapı iletişim’ siyasetimizi yakinen bilmektedirler. Çeşitli irtibat kanalları aracılığıyla ya da yüz yüze evvel uyarmayı tercih etmekte daha sonra Kanunda net olarak belirtilen yayın prensibi ihlali olan yanlışların düzeltilmesini beklemekteyiz. Bu vesileyle de açıkça belirtmeliyim ki diyalog davetlerimize yanıt vermeyen hatta vakit zaman yapmış olduğumuz çok insani ihtarları bile farklı algılayıp bunun üzerinden aleyhimizde propaganda yapan zihniyet, RTÜK’ü müeyyide uygulamaya zorlamaktadır. Bu durumda Ulu Meclis’te millet iradesiyle çıkarılan 6112 sayılı Maddeyi uygulama misyonu olan RTÜK’ün ikazlarını dikkate almayan, görmezden gelen, ciddiye almayan yayıncı kuruluşlara elinde var olan yaptırım argümanını kullanmaktan diğer dermanı kalmamaktadır. Aksi durumda misyonumuzu ihmal etmiş, bizlere verilen emanete ihanet etmiş oluruz. RTÜK Lideri ve Üyeleri malumlarınız TBMM’de seçilmektedir. Aziz milletimizin tertemiz oylarıyla TBMM Üyesi olan saygıdeğer milletvekillerimizin seçtiği bizler, bu sorumluluk şuuruyla görevimizi yerine getirmekteyiz.
Köşe yazınızdaki şahsıma, Üyelerimize ve mesai arkadaşlarımıza yönelik olarak ‘siyasi talimatlarla hareket ediliyor’ üslubu bir imayı asla ve asla kabul etmiyoruz. Yazınızda açıkça isimlerini zikrettiğiniz Ak Parti’nin değerli siyasi isimlerinin de bu iddiayı kabul etmeyeceğini net olarak biliyorum.
Üst Şura toplantısında alınan kararı, bu minvalde tekrar düşünmenizi ehemmiyetle rica ediyor, çalışmalarınızda muvaffakiyetler diliyorum.” (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
