HDP Eş Genel Lideri Pervin Buldan, artisinin küme toplantısında yaptığı konuşmada Kobane Davası’nı “Türkiye halklarının ortak geleceğine ve birlikte hayat iradesine karşı kurulan bir komplo davasıdır” diyerek tanımladı.
Pervin Buldan şu bildirileri verdi:
AVUKATLAR ALINMADI POLİSLER ALINDI: Buradan, duruşmaya katılarak dayanak ve dayanışmasını sunan herkese, demokratik kitle örgütlerine, siyasi partilere, Avrupa’dan gelen heyetlere, dayanışma bildirisi gönderen milletlerarası topluma ve basın işçilerine teşekkür ediyor, selamlarımı iletiyorum. Dünkü duruşmanın kendisi de gün uzunluğu hukuksuzluklarla doluydu. Adliye önündeki açıklamamızı ve basının çekim yapmasını yığdıkları polis ordusuyla engellemeye çalıştılar. Duruşma başlangıcında 100’e yakın avukat pandemi ve güvenlik gerekçesiyle içeri alınmazken, salonun yarısı polislerle dolduruldu. İçeriye girebilen avukatların itirazı dikkate alınmadığı üzere tutanağa da geçirilmedi. Mahkeme heyeti tutuklu yargılanan arkadaşlarımıza kelam hakkı vermedi, avukatsız kimlik tespiti yapmaya çalıştı.”
PALAVRALARI OKUMAYA ONLAR DA GEREK GÖRMEDİ: Heyet, palavralarla dolu 3 bin 530 sayfalık iddianamenin 28 sayfalık palavralar kısmını okuyarak, iddianamenin okunması sürecini güya tamamlamış oldu. Bütün palavraları okumaya galiba onlar da gerek görmedi. Özetle dün tam bir hukuksuzluk hâkimdi. Palavralarla açılan dava, hukuksuzlukla başladı. Taraflı olduğunu saklamayan mahkeme heyetinin tutumu tam bir suçluluk psikolojisini ve gerçeklerin açığa çıkmasından duyulan kaygıyı yansıttı. Biz söyledik! Sanık sandalyesinde olan HDP değildir. Asıl bu kumpasın sahipleri sanık sandalyesindedir dedik ve o denli olmaya da devam edecektir. HDP, bu kumpas davasında yargılanan değil, yargılayandır. HDP, bu davada hesap veren değil, hesap sorandır. Arkadaşlarımız duruşma mühletince tüm gerçekleri bütün boyutlarıyla ortaya koyacaktır. ‘Karşı atağımızı yapar işi bitiririz’ diyen zihniyetin, atılımları, kumpasları bu duruşmalarda partimizin güçlü ve kararlı duruşuyla, hakikatin gücüyle bir bir boşa çıkarılacaktır. Herkes de buna tanıklık edecektir.
VEKALET DAVASI: Bu, hukuksal değil, siyasi bir davadır. Bu dava yargının değil, Saray’ın şahsen savcısı ve hâkimi olduğu, kararın evvelce verildiği bir AKP davasıdır. Partimizin siyasetteki değişim gücünü kırmaya yönelik, demokratik siyaseti yasaklama davasıdır. 7 Haziran’ın, 31 Mart’ın intikam davasıdır. Siyasal ve toplumsal muhalefeti susturma, halklar ortası dayanışmayı kırma davasıdır. Türkiye halklarının ortak geleceğine ve birlikte ömür iradesine karşı kurulan bir komplo davasıdır. Düşürülemeyen Kobanê’nin intikamını almaya yönelik bir vekâlet davasıdır. Bu dava, protestolarda ölümlere neden olan paramiliter güçleri kollama ve aklama davasıdır. Bu, büyük yolsuzlukların, çürümenin yaşandığı bir süreçte iktidarın kendisini ayakta tutma davasıdır. Birebir kapatma davasında olduğu üzere bu dava da temelsizdir ve çökmeye mahkûmdur. Eninde sonunda da çökecektir. (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
