Anadolu Ajansı’ndan Metin Mutanoğlu’nun sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Doğu Akdeniz’de Yunanistan ve Avrupa Birliği’yle (AB) yaşanan tansiyonu kıymetlendirdi.
Türkiye’ye reaksiyon gösteren Avrupa ülkelerini eleştiren Fuat Oktay, “Avrupa Birliği kusura bakmasın memleketler arası bir duruşma değil, kimin haklı kimin haksız olacağını belirleyen bir sistem da değil. Son derece hantal bir yapı ve birtakım üyelerinin Yunanistan üzere, açıkça da bunu tabir etmek lazım, şımarıklığına artık illallah diyen lakin bir şey yapamayan bir yapı” dedi.
‘SEVR HARİTASINI DENİZLERDE ÇİZMEYE ÇALIŞIYORLAR’
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in açıklamasını hatırlatan Oktay, “Bugün Merkel’in basına yansıyan bir açıklaması var. Yani güya bu türlü yanında olmak değil de dinlemek, bakmak ‘İyi ne yapalım zorundayız’ der gibi… Bu bahislerde aleyhte bir şey söyleyen birebir görüşmelerde hiçbir şey görmüyorsunuz lakin çıkıp da kurumsal bir boyuta girdiğinizde karşınızda duvar üzere bir AB görüyorsunuz” diye konuştu.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de kıta sahanlığı içerisinde faaliyet yürüttüğünü belirten Oktay, “Doğu Akdeniz’de bizim karasularımız vardır. Doğu Akdeniz’de kıta sahanlığımız ve Libya ile imzaladığımız münhasır ekonomik bölge muahedemiz vardır. Cumhurbaşkanımız bunu net tabir etti. 100 yıl evvel Türkiye’ye çizilen bir harita vardı Sevr diye. Artık baktığınızda karada yırttığımız o haritayı artık denizlerde bize çizmeye çalışan bir yapı ve buna alet olan bir Avrupa Birliği. Bunun için yeniden bir araç olarak kullandıkları, alet olarak kullandıkları bir Yunanistan ve Rum Kesimi” sözlerini kullandı.
‘AB, KAPALI KAPILAR GERISINDE İLLALLAH ETMİŞ DURUMDA’
AB’nin Yunanistan’dan bıktığını tez eden Fuat Oktay, “Harita ne diyor biliyor musunuz? ‘Adımınızı dahi denize atmayacaksınız’ diyor. AB açıklama yapıyor, ‘Biz bu haritayı tanımıyoruz’ diyor. ‘Yunanistan bu türlü bir harita yapmış, ismine da Sevilla demiş, çalıştırmış falan, onun şımarıklığı zati yapar. Biz de bıktık aslında, usandık’ diyor fakat açıkça bunu çıkıp da söyleyemiyor. Kapalı kapılar arkasında artık onlar da illallah demiş durumda. Onlar da yaka silkmiş durumda lakin sonuçta kendi çıkarına da bir biçimde kullandı lakin sonuçta bedelini Yunanlı, Yunanistan şey değil aslında, vatandaşın ödeyeceği bir sonuca yanlışsız gidiyorlar farkında değiller” dedi.
‘KABUL EDERSEK GEMİLERİMİZ AÇIK DENİZLERE İNEMEZ’
Yunanistan’ın karasularını 12 mile çıkartacağı açıklamasına değinen Oktay, şunları söyledi:
“Hadi çıkarın nasıl çıkarıyorsunuz? 12 mile çıkardığınızda Meclisimizin çıkardığı bir yetki var, savaş sebebidir. Bugün de gerisinde durduğumuz ve hâlâ geçerli olduğu bir yapıdır. 12 mile çıkması ne demek? Açık denizler var, yani karasularının dışında kalan, şu anda 6 mil karasuları Yunanistan için. Türkiye tarafında 3 mil lakin genelde deniz hukukuna baktığınız vakit dikey ortay diye bir şey vardır. Bunun doğusunda kalan batısında kalan adalar biçiminde. O denli bir yapı var ki ‘Hayır bu bana yetmez.’ Ne olacak pekala sana yetmeyecek? ‘Bunu şuradan bir yerden çizmemiz lazım.’ Lozan’da da bunu çizmişler zati, 3 mil. ’12 mile çıkaracağım.’ Çıkardığın vakit ne olacak? Ege’den aşağıya senin gemilerin, turistsen teknelerin, balıkçıysan balıkçı teknelerin, ticaret yapıyorsan buradan Karadeniz’den geçen, Marmara’dan geçen gemilerin açık denizlere inemeyecek demek. Bunu kabul etmemizi mi bekliyorsunuz? Bu savaş sebebi olmayacak da ne olacak? Cumhurbaşkanımız da bunu söylüyor zati. Elimizden kaza çıkmaz. ‘Kazara falan’ diyorlar ya gerekeni yaparız.”
‘AB, TÜRKİYE’NİN TEZLERİNE KULAK KABARTSIN YOKSA ÖNEMLI RİSKLER OLACAK’
Fuat Oktay, “Merkel’in o açıklamasından sonra Türkiye Avrupa’dan ne istiyor, ne çeşit bir davetiniz var Avrupa’ya?” sorusuna ise şu karşılığı verdi:
“Avrupa’ya söylediğimiz şu, Doğu Akdeniz de dahil olmak üzere Ege de dahil olmak üzere Türkiye haklarından katiyetle vazgeçmez ve geçmeyecektir. Bedeli ne olursa olsun şımarık bir üyenizin ne kıymetine olursa olsun ardında duracağım diye tüm Avrupa Birliği üyelerine ve kendinize bedel ödetmekten çok evvel üyeniz olan Yunanistan’a ve çok farklı oyunlarla içeri aldığınız üye diye Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni bir oturtun ve hakkaniyet ölçüsünde şu adalara bakın ve Türkiye’ye bakın, Türkiye’nin haklarına ve tezlerine kulak kabartın, istek gösterin. Yoksa bu, gelecek açısından çok önemli riskler oluşturur. Bu risklerin bedeli ne olursa olsun Türkiye bunu öder ve ödetir.”
Gazete Duvar
