Gazeteci-yazar Murat Yetkin, ‘yetkinreport.com‘daki bucağında, medya kümelerinin hükümete yakın isimlerin patronajına geçişini ele alarak, gelinen süreci yazdı.
Yekun 11 yıl süren bir operasyonla, AK Parti’nin 11 yıl öncesinin “ana akımı” sayılan medyanın tamamını ele geçirmiş bulunduğunu belirten Yetkin, “Ama aslında ana akım kavramı manasını yitirmiş durumda… Bir devranların ana akım gazetelerinin okunma orantıları, televizyonların izlenme orantıları yerlerde… Erdoğan medya oyuncağını rakiplerinin elinden kapmak isterken kırdı. Artık o oyuncak kimsenin işine yaramıyor” tespitini yaptı.
Yetkin, ‘Medya sürüldüğü dijital gettoda mı susturulacak?‘ başlıklı yazısında, hükümetten bağımsız habercilik yapabilen dijital medyanın ve toplumsal medyanın da üç temel riski olduğuna dikkat çekti ve şu uyarıyı yaptı:
Bu riskler, aslında pek geniş yayıncılık imkânları da getiren dijital yayıncılığı, toplumsal medya tasarrufunu bir çeşit medya gettosuna dönüştürüyor. Ismine velev yasak, velev kibarca kısıtlama deyin, medyaya yönelik her yeni yasa, bu gettonun duvarlarını biraz daha yükseltiyor.
Bu hususları lisana getirdiğimiz devir hükümetle arayı bozma tasasıyla görmezden gelen tesirli çevreler, yarın dijital gettonun şalteri kapatıldığında -gerektiğinde- seslerini duyuracak yer bulamayabilir. Sesini duyurma gereksinimi da adalet muhtaçlığı üzere; bir gün herkese lazım olacak.
METNIN TAMAMI
Gazete Duvar