Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Lideri Mithat Sancar, Kürt problemini inkar eden ve şiddetle çözmeye çalışanların kaçınılmaz olarak çöküş yaşadığını söyledi.
Partisinin Mardin vilayet örgütünde, sivil toplum örgütü temsilcilerinin de katıldığı halk toplantısında konuşan Sancar, “Daha geçen gün Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Kürt sorunu yoktur’ dedi. ‘Ben Kürt problemini tanıyorum’ diyen başbakanlar da gördük. Fakat sonra hepsi tam karşıtı bir yola girdiler. O yolda da kaçınılmaz olarak çöktüler. Onlarla birlikte onların taşıyıcı partileri de yok oldu. Artık onlardan geriye üç beş tane isim bile hatırlamıyoruz. Bu ülkede, bir iktidar Kürt meselesini şiddet ve güvenlik siyasetleriyle çözmeye niyetlenirse, her şeyden evvel kendisi çözülmeye başlar. Bu iktidarın siyasetleri yeni değil. 40 yıldır bildiğimiz teknikleri, her seferinde yeni diyerek önümüze sundular” tabirlerini kullandı.
‘KÜRT HALKI VAZGEÇMEZ’
Mardin’de 1980 ve 1990’lı yıllarda büyük bir zulüm yaşandığını belirten Sancar, şöyle devam etti: “Kürt halkı dimdik ayakta, halk onurunu ve özgürlüğünü savunmaktan bir an bile geri durmadı. Bu kadar haksızlık ve adaletsizlik, bu sistemleri uygulayanları tarihin çöplüğüne gönderdi. Lakin Kürt halkı tarihin aydınlık ufuklarına hakikat yürüyüşünü kararlılıkla sürdürüyor. Sizden evvel tıpkı yolda yürüyen yoldaşların bir başarısıdır. Bu bedelli çabada, bugün de bedeller ödeniyor. Her gün yeni operasyonlara uyanıyoruz. Lakin tekrar de vazgeçmiyoruz. Bizimki bir haysiyet çabasıdır. Var olmak fakat bu zulme direnmekle mana kazanır. O yüzden baskıların bizi yıldırması mümkün değil. Tahminen canımızı yakar ancak biz acılarımızı umuda dönüştürmeyi çok iyi biliyoruz. O nedenle iktidara tekrar hatırlatıyoruz ki yaptığınız şey lakin sizi bitirir. Kürt halkına ya da Kürt halkının partisi olan HDP’ye saldırarak, rastgele bir kazanım elde edemezsiniz. Kürt halkı vazgeçmez, HDP vazgeçmez.”
Sancar, iktidarın Kürtlerin dayanağını almak için kimi teşebbüslerde bulunduğunu da belirterek Sancar, “Onlar da biliyor ki, Kürtlerin takviyesini almayan bir partinin iktidarda olma imkanı yoktur. Kürtleri hesaba katmayan hiçbir idare olamaz” halinde konuştu.
‘BUNLAR ISLAHATA DİYORSA BASKILAR ARTACAKTIR’
“Reform” açıklamalarının akabinde bine yakın kişinin gözaltına alındığına değinen Sancar, “Baskıcı ve adaletsiz bir iktidar, ıslahat dediği anda orada duracaksınız. Bunlar ıslahat diyorsa, baskılar daha da artacaktır. Bu ülkede şayet demokrasi ve özgürlük istiyorsak, inanın bana bunun tek bir teminatı var. O da daha fazla örgütlenip güçlenmemizdir. Demokrasi ve özgürlüğün de en büyük teminatı daha da büyümüş bir HDP’dir. HDP’nin olmadığı, HDP’nin hesaba katılmadığı rastgele bir programın bu ülkede demokrasi getirme ihtimali yok. Onun için yapmamız gereken tek şey, daha sıkı çaba, daha güçlü örgütlenme ve daha büyük bir bağ. Güçlü HDP, bu ülkede ki demokratik tahlilin vazgeçilmez anahtarıdır” diye konuştu.
‘İKTİDAR SALDIRDIKÇA TÜKENİYOR’
Kürt halkının siyasi aktörü olmadığı hiçbir teşebbüsün tahlil getirmeyeceğini lisana getiren Sancar, “Bunca yıllık çabadan ve bedel ödedikten sonra, artık yapmamız gereken şey, bu ülkeyi yönetecek kadar güçlü bir HDP yaratmak. HDP’yi bu ülkenin idaresine taşıyacak büyüklüğe eriştirmek. Biz bunu bütün halklara demokrasi için istiyoruz. Bunu başaracağımızdan da kimsenin kuşkusu olmasın. Bu baskıların tükeniş çırpınışları olduğunu da iyi bilelim. İktidar saldırdıkça daha da tükeniyor” diye belirtti.
‘BU HALKIN SİYASİ TEMSİLCİLERİNİN BİRBİRİYLE ÇATIŞMAYA HAKLARI YOKTUR’
Güney’de yaratılmak istenen gerginliğe değinerek konuşmasını sürdüren Sancar, şunları söyledi: “Güney Kürdistan’da bir tansiyon yaşanıyor. Biz baştan beri bu tansiyonun çatışmaya dönmemesi için gayret veriyoruz. Ortadoğu’da Kürtlerin lisanları, varlığı ve pahaları taarruz altındadır. Bu halkın siyasi temsilcilerinin birbirleri ile çatışmaya hakları yoktur. Hiçbir siyasi gücün meseleleri çatışmaya dönüştürme gücü yoktur. Bu türlü bir çatışmayı yaratacak olanları halk affetmez. Tekrar buradan davetimizi yeniliyoruz. Sıkıntılar olabilir yanlışlar da yapılabilir bunlar değersizdir demiyoruz fakat bunlar ne olursa olsun bizlere düşen diyalogun yolunu açmaktır. Burada kendi içimizde meselelerimizi yoldaşlık ve dostluk ruhu çerçevesinde çözme imkanımı ve deneyimimiz var.” (MA)
Erdoğan: Ne Kürt sorunu ya? Farklı bir Diyarbakır var…SİYASETGazete Duvar
