Türkiye tarihinin en büyük orman yangınından en beğenilen turistik ilçelerden Marmaris de büyük ölçüde etkilenirken, yeni rant alanları yaratmak için çabucak harekete geçildi. Halk TV muharriri İsmail Saymaz, Marmaris’te 27 Temmuz’da başlayıp 8 Ağustos’ta denetim altına alınan orman yangınından 5 gün sonra 13 Ağustos’ta Muğla Valiliği tarafından Kızılbük Resort Otel ve Devremülk Projesi için ‘Çevresel Tesir Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir’ raporu verildiğini ortaya çıkardı.
İsmail Saymaz, “Dağda yangını söndürürken, yamaçtaki koya ‘ÇED Gerekli değildir’ raporu vermişler” başlıklı yazısında bahse ait şunları aktardı:
Marmaris’in turistik mahallesi İçmeler, 27 Temmuz’da başlayan ve 8 Ağustos’a kadar devam eden yangın felaketinde aralıksız yandı. İçmeler’i çepeçevre saran bütün ormanlar yok oldu. Hani “Yangından mal kaçırmak” tabiri vardır ya… Söndürüldükten beş gün sonra… Küle çevrilmiş ağaçlarda duman tüterken… Muğla Valiliği, cenaze meskeninde tef çalar üzere, Kızılkum Mevkisi’ndeki Kızılbük Resort Otel ve Devremülk Projesi için 13 Ağustos günü “Çevresel Tesir Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir” raporu verdi.
YASA ESNETİLDİ
Kıyıdan bakıldığında Kızılkum koyunun sırtını dayadığı dağda ağaçların kavrulduğu görülüyor. Ağaçların bittiği noktada bir müddettir devam eden otel inşaatı var. Bu koy, Marmaris Ulusal Park alanında kalıyor. SİNPAŞ Gayrımenkul Yatırım Ortaklığı’nın hazırladığı proje tanıtım evrakına nazaran koyda 205 odalı beş yıldızlı bir otel ve iki farklı etapta 1407 devremülk imali planlanıyor. Devremülklerde 67.536 devre olması hesaplanıyor. Kanunlara nazaran bir devremülkten yararlanma hakkı en az 15 gün olması gerekirken, bu projede müddet yedi güne çekildi. Yatırımcının azami kar elde etmesi için koyun kaldıramayacağı bir nüfus yoğunluğu yaratılıyor. Avuç kadar koyda adeta bir kent kuruluyor.
HALKTAN SAKLANAN BİR ŞEY Mİ VAR?
Marmaris Kent Kurulu üyeleri, ‘ÇED Gerekli Değil’ raporunun iptali ve yürütmenin durdurulması için 11 Eylül’de Muğla Yönetim Mahkemesi’nde dava açtı.
.
Dilekçeye nazaran Ulusal Parklar Genel Müdürlüğü’nün uygun görüşü alındıktan sonra imar müsaadesi verilmesi gerekirken, belgede bu türlü bir müsaade yer almıyor. Ayrıyeten 1598 numaralı parselde üçüncü ve dördüncü etaplar planlanıyor. Hali hazırda Marina Alışveriş Merkezi var olduğu için sonraki etabın marinayı içerdiği düşünülüyor. Zati SİNPAŞ’in internet sitesinde yer alan proje sunumunda bu marina gösteriliyor. Sunumda, tesisde iki kumsalın olacağı kaydediliyor. Dilekçede, kıyı dolgusu ve kumsaldaki değişikliğin Kıyı Kanunu ile Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunu’na karşıtlık içerdiği vurgulanıyor. Dahası proje ÇED Yönetmeliği’nin Ek-2 listesindeki yatırımlar kapsamında değerlendirildi. Halbuki 500 ve üzerinde odanın bulunduğu otel yatırımları Ek-1’de ele alınmalı. Farkı ne midir? Ek-1’deki yatırımlarda kesinlikle halk toplantısı yapılması gerekiyor. Sanki halktan saklanan bir şey mi var?
Gazete Duvar
