10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecilerin yıpranma hakkının geri kazanımı için yine Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını belirtti. Kılıçdaroğlu, “Sizler günün 24 saati çalışırsınız. Bir formuyla dünyadan haberleri alırız. O haberleri bize ulaştıran şahıslar sizlersiniz. Herkes size teşekkür etmek zorundadır. Teşekkür ettik fakat yaşadığınız problemler da var. Yüzlerce gazetecinin işsiz kaldığını biliyoruz” dedi.
2020 yılında 68 gazetecinin hapishanede olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Gazeteciler haber kaynaklarını açıklamaya bu bahiste tanıklık yapmaya zorlanamaz. Gazetecilik bir kamu vazifesidir. Bunu belirlerken iki temel ögenin da değerli olduğunu tabir etmek isterim. Haber kaynağını ve halkın haber alma hakkını korumak için bu düzenlemeler yapılmıştır. Medyanın dördüncü güç olarak halk ismine yasama, yargı ve yürütmeyi denetlemesini sağlamıştır. Parlamentoda olumsuz bir haberi geniş kitlelere ulaştıran medyadır” tabirlerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından öne çıkanlar şöyle;
BAKANIN İSTİFASI VERİLEMEDİ: Basın İlan Kurumu’nca beş gazeteye hakikat haber yaptıkları için 333 gün ilan kesme cezası veriliyorsa, Basın İlan kurumu, Basın İnfaz Kurumu’na dönüşüyorsa oturup düşünmek istiyorsa, Cumhurbaşkanı bir gazeteyi maksat gösterip, ben almıyorum siz de almayın diyorsa orada oturup düşünmek lazım. Sıradan biri söylemiyor, devletin başında oturan zat söylüyor. Bir ülkenin Hazine ve Maliye Bakanı misyonundan istifa ettiği halde 1 bin 775 radyo ve televizyon kanalı 27 saat bakanın istifasını talimat alamadıkları için veremiyorlarsa oturup düşünmek lazım.
ZULÜM İLE İKTİDAR OLUNMAZ: Bütün baskılar ve baskıların ağırlaşmasına rağmen kalemini satmayan, özgürce haber yapan bütün baskılara direnen bir medyamız var. Dünyaya örnek olması gereken bir medyamız var. Bir dikta idaresinde direnen bir medyamız var. 12 Eylül askeri darbesinde bile bu kadarını görmemişti. Erdoğan gideceğini görüyor, artık nasıl iktidarımı sürebilirim diye düşünüyor. Zulüm ile iktidar olunmaz. Zulüm ile iktidar olanın sonu erken gelir. Erdoğan kendi sonunu görüyor.
SENDİKALAŞMA KURAL OLMALI: Rastgele bir medya sahibi diğer bir faaliyette bulunmamalı. Etkin siyasette faaliyette bulunmamalı. Gazetelerin dağıtımı bütün medya sahiplerinin ortak olduğu şirket tarafından yapılmalı. Medyada sendikalaşma koşul olmalı. Zarurî olmalı. Gazeteci işverenine karşı da özgür olmalı. Haberinin gerisinde durabilmeli. RTÜK’ün tekrar yapılandırılması gerekiyor. Siyasi partilere tanınan kontenjan düşürülmeli.
KİMİN GAZETECİ OLACAĞINA GAZETECİLER KARAR VERMELİ: Hiçbir gazeteci gazetecilik faaliyetinden kaynaklı argümanlarla tutuklanmamalı. Basın İlan Kurumu internet medyasını da kapsayacak halde yine yapılandırılmalı. Üniversal kriterlere uygun şeffaf ve denetlenebilir reyting sistemine getirilmeli. Basın kartı meslek örgütlerinin ortak iştirakiyle oluşturulacak kurum tarafından verilmeli. Kimin gazeteci olup olmayacağı gazeteciler karar vermeli. Kozmik kriterler hariç sansür yasaklanmalı. Toplumsal medyada, alternatif medyada yayınlanan haberlerle ilgili bağımsız kontrol heyeti oluşturulmalı. (HABER MERKEZİ)
2020 raporu: Gazeteciler 479 kere hakim karşısına çıktı, 78 gözaltı, 25 tutuklama olduGÜNDEMGazete Duvar
