Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu, TBMM’de kabul edilen toplumsal medya düzenlemesinin Türkiye’nin dünyadaki imajı daha da sarsacağını söyledi. Haftalık basın toplantısında konuşan Karamollaoğlu, “Türkiye’de bir toplumsal medya düzenlemesine gereksinim vardı ancak bu iktidarın yaptığı üzere değil” dedi.
Temel Karamollaoğlu’nun açıklamalarından başlıklar şöyle:
TEBESSÜM ETMEYE YANAŞMIYORUZ: Bugün Türkiye’nin genel tablosuna baktığımız vakit ise ne yazık ki bir küskünlük ve hasımlık havası görüyoruz. Birbirimize karşı bir türlü tebessüm etmeye yanaşamıyoruz… Bunun da en büyük sebebi siyasetin lisanı ve siyasetçilerin hali. Türkiye son yıllarda hiç olmadığı kadar kutuplaştı, kamplaştı, bölündü. Herkes kendi mahallesine kulak kesilmiş durumda kimse kimseyi anlamak ve dinlemek istemiyor. İşte hepimiz için bir fırsat gelin bu bayramda bir olalım birlik olalım. Başta siyasetin lisanını değiştirelim, çatışma lisanı yerine müzakere, dostluk ve merhamet lisanını kuşanalım. İnanıyorum ki şayet bunu yaparsak hepimiz için bayramımız bayram olacaktır. Bu sebeple Kurban’dan alacağımız en kıymetli derslerden birisi meskenine yılda bir sefer et giren insanımıza bu eti ulaştırmak, kendi payımızdan muhtaç olanlara yardım etmektir.
BELEDİYELERE MANI OLMAK YARAR SAĞLAMAZ: Bu hassasiyetin yanında ise şu unutulmamalıdır; Osmanlı’nın bir periyodunda hazine fazlalık verdiği için gereksinim sahibi yoksul neredeyse kalmamış… Bundan ötürü da hayır yerleri, sadaka taşları hazırlanmış. Kim parayı bıraktı kim aldı bilinmiyor. İşte bizim bu sistemi sağlamamız öncelikli olandır fakat bugün tabloya baktığımızda insanımızın durumu hiç iç açıcı değil. Bakınız; Cumhurbaşkanlığı 2020 Yıllık Programı’na nazaran ise belediyeler dışındaki kamu kuruluşlarının toplumsal yardım harcamalarından 17 milyona yakın kişi yararlanmış. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yardım için Nisan’da yapılan müracaat sayısı 682.697’ye çıktı, Mayıs ortasına gelindiğinde ise 955.144’e ulaştığı bildirildi. Bu datalara nazaran, İstanbul’daki hanelerin yüzde 14’e yakını Belediyeden toplumsal yardım alıyor. Şu hususu vurgulamak istiyorum; bir ülkede ki toplumsal yardımların çokluğu bir muvaffakiyet göstergesi değildir. Kıymetli olan milleti yardıma muhtaç olmaktan kurtarmaktır. Bu bahiste da tekelci bir anlayışla mevzuya yaklaşmamak kıymetlidir bizim bütün olarak bu yardımları yapmamız icap eder. Belediyelere mani olmak bize bir yarar sağlamaz…
TOPLUMSAL MEDYA BİZİMDİR DEMİŞTİK: Bildiğiniz üzere gece uzun vakittir tartışılan toplumsal medya düzenlemesi geçti. Bu mevzudaki ikaz ve tavsiyelerimiz ise ne yazık ki dinlenmedi. Türkiye’de bir toplumsal medya düzenlemesine muhtaçlık vardı lakin bu iktidarın yaptığı üzere değil. Elbette toplumsal medyada iftira, hakaret, ahlaksızlık ve trol yapıların önüne geçilmesi gerekmekte. Bunları önlemek için yasal alt yapı kıymetli lakin iktidarın hali ve daha evvelki uygulamaları bizi endişelendiriyor. Kişi hak ve hürriyetlerini, düşünme ve söz özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik hiçbir adım kabul edilemez. Türkiye bugün basın özgürlüğü sıralamasında dünyada en geride olan ülkelerden birisi. Bu düzenleme ile Türkiye’nin dünyadaki imajı daha da sarsılacak. Umuyoruz ki en kısa vakitte yapılan yanılgılar fark edilir ve ders alınır… Biz medya padişahınsa toplumsal medya bizimdir demiştik. Anlaşılan o ki padişah toplumsal medyaya da göz koydu…
IKTISAT NASIL ÂLÂ GİDİYOR DİYEBİLİRİZ: Bakınız çok açık bir biçimde söylemek istiyorum bugün Türkiye’nin sorunu iktisattır, adalettir, ehliyetsiz ve liyakatsiz takımlardır, yolsuzluk ve rüşvettir, şeffaf olmayan idare anlayışıdır… Lakin bunların konuşulmasını istemeyenler neyi konuşuyorlar? Bugün bizim sorunumuz Türkiye’nin berbat gidişatıdır… Iktisat, her geçen gün berbata gidiyor. İktidar, bunu engelleyemediği için yapay gündemlerin peşinde! Bu yapay gündemleri kullanarak, kimsenin ekonomiyi konuşmasını istemiyor. Bugün şayet Türkiye’de, minimum fiyat açlık hududunun altında kalmışsa; nasıl ”ekonomi iyiye gidiyor” diyebiliriz! Bugün şayet Türkiye’de, minimum fiyat açlık hududunun altında kalmışsa; nasıl ”ekonomi iyiye gidiyor” diyebiliriz. Hazine tam takır aldığımız borçlar bile ödememiz icap eden borcu karşılayamıyor… İşsizlik en azından 7-8 milyon enflasyon ise yüzde 30-40 civarında. Bunları konuşmayanlar bugün ülkenin gündeminde olmayan milleti kutuplaştıran mevzuları gündem ediyorlar.
ARAÇ MUAYENE FIYATLARI DÜŞÜRÜLMELİ: Basın toplantımıza son olarak milletimizi mağdur eden bir mevzuya değinerek kapatmak istiyorum. Son günlerde sıkça gündeme geliyor. Araç muayene fiyatlarında alınan fahiş fiyatlar milletin cebini yakar hale geldi. 10 dakikalık bir süreç için alınan ölçü 420 lira. Yahu insanımız özel hastaneye gidip muayene olsa bu parayı vermiyor. 420 lira ile Türkiye ayağa kalkmaz lakin insanlarımız bundan ziyan görürler… Bu uygulama ve alınan ölçü kimseye reva olamaz. Ulaştırma Bakanlığına sesleniyorum, milletimizin bu mağduriyeti bir an evvel giderilmeli. Araç muayene fiyatları düşürülmelidir.
Gazete Duvar
