Rize’nin İkizdere ilçesine bağlı İşkencedere Vadisi’nde yapılması planlanan taş ocağına reaksiyon devam ediyor. İstanbul Artvin Etraf Platformu, Kadıköy’de basın açıklaması yaptı. İkizdere Dernekler Federasyonu Etraf Komitesi Lideri Osman Baş, “Bu zulme, haksızlığa boyun eğmeyeceğiz” dedi.
‘KOLLUK KUVVETLERİ İKİZDERE’DE OHAL İLAN ETTİ’
Yapılan basın açıklamasında konuşan İstanbul-Artvin Masası Lideri Necat Ekşioğlu ise “Türkiye’nin neresinde olursa olsun, nerede bir katliam yapıldıysa tabiat severler karşı çıkacaktır. Sonuna kadar karşı çıkacağız. Kolluk kuvvetleri 1800 nüfusu olan İkizdere’de OHAL ilan etti” dedi.
İKİZDERE BİLDİRİSİ: PARA HIRSI YANLIŞ
İstanbul-Artvin Etraf Platformu, ismine konuşan Gürsel Kaya, Türkiye’nin birçok yerinde olduğu üzere Karadeniz bölgesinde önemli bir etraf katliamı yaşandığını, halkın karşı çıkmasına ve yargı kararlarına karşın devam eden etraf tahribatına dur demek emeliyle 120 bölge STK’sı, bileşenleri ve meslek örgütlerinin imzasıyla “Yaşama ve Hayat Yerlerimize, Karadeniz’imize Sahip Çıkıyoruz” bildirisini yayınladıklarını söyledi.
Sakarya’dan Artvin’e kadar Karadeniz vilayetlerinden ve İstanbul, Ankara, Bursa, Kocaeli üzere vilayetlerden etrafa ve yaşama hassas kuruluşların taleplerinin bölgede yaşayan halkın talebi olduğunu belirten Kaya, şunları söyledi: “Doğanın ve bütün canlıların haykırışıdır. Bu bildirinin imza çağrıcılarından biri olan Artvin Etraf Platformu olarak bizler, kamuoyuna ve basına, bildiriye imza atan bütün kuruluşlarla birlikte bundan bu türlü Karadeniz’de ve Türkiye’nin her köşesinde etrafa karşı yapılan her türlü düzenlemenin karşısında ve bir ortada olacağımızı haykırıyoruz. Dünyanın en hoş ve en varlıklı ekosistemlerinden birçoğuna konut sahipliği yapan Karadeniz bölgemiz; para hırsının, yanlış ve çıkarcı idare anlayışının sonucunda yok olma tehdidi ile karşı karşıyadır. Etrafa tesiri düşünülmeden ve canlıların hayatını dikkate almadan yapılan uygulamalar, Karadeniz bölgesini gün geçtikçe daha yaşanmaz bir hale getirmektedir.
Denizin kucağında Karadeniz otoyolu, dağların başında yeşil yol ve çok sayıda madencilik faaliyetleri, taş ocakları, denizin doldurulması, HES’lerin, ormanların yok edilircesine bölümü, nükleer santral ve farklı güç tesislerinin bu bölgede ağırlaşması ile Karadeniz Bölgesi’ndeki geleceğin sigortası, kadim doğal varlıklar yok olmaktadır. Bu uygulamalar karşısında yapılan tüzel itirazlar karşısında, her şeye karşın etraf lehine oluşan yargı kararları ise uygulanmamaktadır. Bölge halkının yaygın bir biçimde karşı çıkması yanında yargı kararlarının da varlığına karşın, pandemiyi de fırsat bilen şirketler güvenlik güçlerinin yardımıyla tahribata fütursuz bir biçimde devam etmektedir.”
‘CANLILARIN HAYAT ALANLARINA ZİYAN VERİYORUZ’
Kaya kelamlarına şöyle devam etti: “Geçmişte ülkemizin birçok yerinde yapılan, artık de Rize-İkizdere’nin cennet köşelerinden biri olan Azap Deresi Vadisi’nde doğal çevreyi büsbütün yok edecek, suları kirletecek, insanların ve öbür canlıların ömür alanlarına muhakkak ziyan verecek taş ocağı işletmesi faaliyete geçirilmek üzeredir. Bu nedenle bir ortaya gelen STK’lar, Meslek Örgütleri ve Bileşenler olarak bizler, Sakarya’dan Artvin’e kadar bütün doğal çevreyi yok eden uygulamalara son verilmesini, halkın karar verme süreçlerine iştirakinin sağlanıp taleplerinin karşılanmasını ve yargı kararlarına uyulmasını talep ediyoruz. Bölgemizde halkın taleplerine karşıt olarak etrafa ve tabiata ziyan veren uygulamaların tamamına karşıyız. Bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da etraf hakkını korumak için daima birlikte hareket edeceğimizi kamuoyuna açıklıyoruz.
Hepimizin yaşadığı ve bildiği Cerattepe Çabası çeyrek asırdan fazladır süren bir hak ve hukuk gayreti olarak devam ediyor. Cerattepe gayreti bir etraf ve dolayısı ile insan hakları çabasıdır. İkizdere Cerattepe üzere, Fatsa üzere, Loş Vadisi üzere, Türkiye’nin ve dünyanın en hoş coğrafyasına sahip noktalarındandır. Bütün Karadeniz Bölgesi, yaban hayvan çeşitliliğine sahiptir. Kuşların göç güzergahı üzerindedir. Ormanları, yaylaları ve denizi ile kültürel, turistik ve ekolojik bir zenginliktir. Artık Karadeniz’deki gayret sırf bir etraf gayreti değil, bir demokrasi, insan hakları, özgürlük ve adalet uğraşıdır.”
Gazete Duvar
