İZMİR – İzmir’de Bayanlar Birlikte Güçlü’nün davetiyle bir ortaya gelen bayanlar, Rosa Bayan Derneği’ne, 5 Nisan günü sabaha karşı düzenlenen polis baskınını protesto etmek için basın açıklaması düzenledi.
Karşıyaka Çarşı girişinde düzenlenen açıklamaya çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu üyesi bayanlar da dayanak verirken, açıklamada sık sık “Kadın uğraşı engellenemez”, “Kadınları değil katilleri yargıla” ve “Gözaltılar özgür bırakılsın” sloganları atıldı.
‘BASKININ HEDEFİ DERNEĞİ TERÖRİZE ETMEK’
Bayanlar açıklamalarında, 20 Mart gecesi yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiği duyurulduğunu ve bu haberin sonraki günü 6 bayanın “sırtını iktidarın cezasızlık siyasetlerine yaslayan erkekler” tarafından katledildiğini hatırlattı.
“İstanbul Kontratı Bizimdir” demek için bayanlara sokağa çıkma daveti yapan Rosa Bayan Derneği’ne 5 Nisan günü sabaha karşı kapısı kırılarak baskın yapıldığını söyleyen bayanlar, baskında tüm evrak ve dokümanlarına el konulduğunu belirtti.
Baskının gayesinin derneği ve faaliyetlerini “terörize etmek”, hareket ve etkinliklerini engellemek olduğunu söz eden bayanlar, bir yandan da eşzamanlı mesken baskınları yaparak 22 bayanın gözaltına alındığını ve evraklarına saklılık kararı konulduğunu lisana getirdi.
‘İLK AMAÇ KÜRT BAYANLARI OLDU’
“Erkek hâkim iktidarın toplumda ırkçılık siyasetleriyle yol alacağına güvendiğini ve bu nedenle birinci amacın Kürt bayanları olduğunu” söyleyen bayanlar, açıklamada şu sözlere yer verdi:
“Kadın katilleri elini kolunu sallayarak sokakta cinayet işlemeye devam ederken yaşatmayı temel alan faaliyetleri cürüm saymak kamuoyu nezdinde biraz zorlayıcı olabilirdi. Gözaltına alınan arkadaşlarımızın da yaptığı tıpkı bizler üzere daha fazla bayan ölmesin, şiddet, bayan cinayeti, taciz, tecavüz, istismarın önüne geçilsin diye uğraş etmek. Ancak erkek hâkim iktidar toplumda ırkçılık siyasetleriyle yol alacaklarına güvendiği için taarruza her vakit Kürtler tarafından başlamanın işe yarayacağını düşündü. Bu yüzden birinci amaç tekrar Kürt bayanları oldu.”
Denizli’de “İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz” hareketine katıldıkları gerekçesiyle 4 İranlı mültecinin “Kamu sistemini bozmak” gerekçesiyle gözaltına alındığını ve haklarında hudut dışı kararı verildiğini hatırlatan bayanlar, “iktidarın ırkçı, ayrımcı ve bayan düşmanı yaklaşımının burada bir sefer daha görüldüğünü” tabir etti.
‘MÜCADELE ETMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Ayrıştırıcı siyasetlerin bayanlar üzerinde işe yaramadığı, bayanların gayret etmekten vazgeçmeyeceği belirtilen açıklama şöyle devam etti:
“Bizler yaşamak için kendimize ve birbirimize güvenmeyi, dayanışmanın değerini şahsen deneyimleyerek öğrendik. Birbirimizin acılarını, sevinçlerini yüreğimizin en derinliklerinde hissedebiliyoruz. Kelamda değil özde bir bayan yoldaşlığı, duygudaşlık bizimkisi. Bunu anlamaya ne aklınız ne de yüreğiniz yetebilir! Bu birlikteliği, bırakın son vakitlerini yaşayan bir iktidarı, hiçbir erkek hâkim ittifak bozamaz. Tüm kararlılığımızla, inancımızla, birlikteliğimizle şiddetsiz, özgür, eşit ve demokratik bir ömrü inşa edinceye kadar, bir kişi daha eksilmeyene kadar gayret etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Haklarımıza, hayatlarımıza, kazanımlarımıza ve birbirimize sahip çıkıyoruz. Bir sefer daha tekrar edelim: Gücümüzü birlikteliğimizden ve dayanışmamızdan alıyoruz, birlikte güçlüyüz.” (DUVAR)
Gazete Duvar
