Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Lideri Figen Yüksekdağ’ın Ankara 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşması savunmasıyla devam etti. Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses ve İmaj Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldığı duruşmada, savunmasını sürdüren Yüksekdağ, Van’da 5 yıl evvel yaptığı konuşmalardan oluşan fezlekeye dair konuştu.
“Bugün siyasi gündeme göz gezdirin. O gün yaptığım konuşmaların bugün ziyadesiyle geçerli olduğunu ve siyasi iktidar tarafından üstlendiğini çok net görüyoruz” diyen Yüksekdağ şöyle devam etti:
‘TEMEL HAKLAR KÜLLİYEN ORTADAN KALKTI’
“Bugün hiç ar etmiyorlar, 4 yıl evvel küçük de olsa utananlar bugün hiç sıkılmadan mafyalarla, çetelerle, özel harp elemanı olarak kullanılan beşerlerle işbirliği yapıyorlar ve savunuyorlar. Bizi, 6 milyon yurttaşın oyunu almış temsilcileri hem terörist ilan etme fütursuzluğuna düşüyor, birebir vakitte temel haklar kapsamında adil yargılanma hakkını savunacak değiliz diyorlar. Bunun kadar çarpıcı, her şeyin bittiği bir tabir olamaz. Bunu dünya insan hakları gününde söylüyorum. 6 milyondan fazla insanın oyunu almış siyasetçilerin adil yargılanma hakkı yoksa bu memlekette hangi haktan kelam edilebilir? İnsanların yaşama, çalışma hakkı yok, bayan hakkı yok, eğitim sıhhat hakkı yok, toplumsal teminat hakkı yok. Bütün bu temel hakları büsbütün ortadan kalktığı periyodun mimarı AKP iktidarıdır. AKP-MHP elbirliği ile ülkeyi çok daha berbat noktaya sürüklemeye devam ediyorlar.”
‘ALAATTİN ÇAKICI SİYASETE DAHİL OLDU’
Cürüm örgütü başkanı Alaattin Çakıcı’ya af çıkarıldığını hatırlatan Yüksekdağ, “Bu memlekette özel savaş suçlusuna, karısını öldürmüş bir adama, uyuşturucu kaçakçısı birisine, bir mafya babasına özel af yasası çıkarıldı. Alaattin Çakıcı’dan bahsediyorum, kendisi siyasete dahil oldu o yüzden rahat konuşabiliriz. Bu türlü bir Türkiye mi istiyorlar? Figen Yüksekdağ konuşmasın, Selahattin konuşmasın Alaattin Çakıcı konuşsun. Mafya önderi siyaset yapıyor. Suçluluğu dünya alem tarafından bilinen beşerlerle ittifak yapıyorlar” dedi.
‘CENNET VE CEHENNEM ORTASINDAYIZ, ARAFTAYIZ’
Türkiye’nin cehenneme yanlışsız götürüldüğünü vurgulayan Yüksekdağ, şöyle devam etti: “Bu birleşim bir ortaya geldikten sonra iyi şeylerin olması mümkün değil. Ben 4,5 yıl evvel bu karanlık ağın karşısında direnişin ağını oluşturalım, halk şuuruna sahip çıkan bir toplum yaratalım demişim. Bugün bu muhtaçlık hayati hale gelmiştir. Şu an cennet ve cehennem ortasındayız, araftayız. Bizim cehenneme düşmemiz için çok güçlü bir hak uğraşı geliştirmeye gereksinimimiz var. Hiçbir ayrım olmaksızın her insanın bu süreçte Türkiye’yi ve toplumu kurtarabilmek için gayret ögesi olması gerekir. Bu siyasi iktidara karşı verebilecek gayret insanlığı kurtarma uğraşıdır.”
Yüksekdağ, savunmasını şöyle noktaladı: “Her şeyden evvel doğruyu bilenlerin söylemekten sakınmaması gerekiyor. Biz söylemeye devam edeceğiz. Biz sustuğumuzda vicdan susacak, yürek susacak. O nedenle de bu kelamların altını bir kez daha çiziyorum. Son olarak da davanın gidişatına ait bir talebim olacak. Hakkımda açılmış davalarla ilgili usulen yürütülmesi gereken süreçler tamamlanmış değil, bu talebimi tekrar ikinci tutuklama kararını oluşturan dava evrakın mahkeme ile birleştirilmesini talep ediyorum.”
KOBANÊ BELGESİ YİNELENMİŞ
Yüksekdağ savunması akabinde avukatları kelam aldı. Yüksekdağ’ın avukatı Ezgi Güngördü, Yüksekdağ’ın ikinci kere tutuklandığı “Kobanê soruşturması”nın tekrarlanmış olduğunu mahkeme heyeti tarafından kabul edildiğini hatırlatarak, “Son bir yıldır birebir olaylar nedeniyle iki sefer tutuklu. Bu önemli bir trajedi. Müvekkilin kaçma kuşkusu fantastik olacaktır zira maalesef Kandıra Cezaevin’de” dedi.
24 ŞUBAT’A ERTELENDİ
Verilen orta akabinde kararını açıklayan mahkeme heyeti, Yüksekdağ hakkında Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında rastgele bir soruşturma başlatılıp, başlatılmadığının sorulmasını talep etti.
Heyet, oy çokluğuyla Yüksekdağ’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Yüksekdağ’ın tutukluluk devam kararına karşı oy kullanan heyet üyesi hakim Murat Adıgüzel, Yüksekdağ’ın 4 yıldır daima tutukluluk halinin devamı istikametinde karar verildiği ve tutuklu kaldığı müddet göz önüne alındığında beklenen emelin hasıl olduğuna dikkat çekti. Adıgüzel, “Üzerine atılan aksiyonlar bu evreye kadar ki savunmaları gözetilerek, kanıt karartma ihtimali ile sanığın evraka yansıyan kişiliği uyarınca da kaçma kuşkusunun olmadığı tarafımızda kanaat olduğu, savunmalarını tamamladığı ve tutukluluk halinde bir yarar bulunmadığı görüşünde olduğumdan çoğunluğun kararına katılmıyorum” dedi.
Heyet, bir sonraki duruşmayı 24 Şubat 2021 tarihine erteledi. (MA)
Gazete Duvar
