Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ulusa Sesleniş konuşmasında, Ayasofya ile ilgili açıklamalarda bulundu. Erdoğan “İnsanlığın ortak mirası Ayasofya, yeni statüsüyle herkesi kucaklamaya, çok daha samimi, çok daha özgün halde devam edecek. Hazırlıkları süratle tamamlayarak 24 Temmuz 2020 Cuma günü, cuma namazı ile birlikte Ayasofya’yı ibadete açmayı planlıyoruz” dedi.
Müze statüsünden çıkmasıyla birlikte Ayasofya Camisi’ne fiyatlı giriş tatbikini da kaldırdıklarını açıklayan Erdoğan, “Tüm camilerimiz üzere Ayasofya’nın kapıları da yerli ve yabancı, Müslim ve gayrımüslim herkese sonuna kadar açık olacaktır” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’NİN EGEMENLİK HAKLARIYLA İLGİLİ’
“Herkesi, memleketimizin yargı ve yürütme organları tarafından alınan Ayasofya kararına saygılı olmaya davet ediyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası ortamda bu bahiste ortaya konan her türlü görüşü elbette anlayışla karşılarız. Lakin, Ayasofya’nın hangi maksatla kullanılacağı konusu, Türkiye’nin egemenlik haklarıyla ilgilidir. Bu hususta, görüş belirtmenin ötesindeki her türlü hali ve ifadeyi, bağımsızlığımızın ihlali olarak kabul ederiz” tabirlerini kullandı.
Erdoğan laflarını şöyle sürdürdü: “Türk milletinin Ayasofya üzerindeki hakkı, yaklaşık 1500 yıl evvel bu ürünü birinci inşa edenlerden daha az değildir. Tam aksine yaptığı ekler ve güçlü sahiplenişi itibarıyla milletimizin, bugün insanlık mirasının en kıymetli ürünleri arasında gösterilen Ayasofya üzerindeki hakkı daha fazladır. Ülkemizde ibadete açık 435 kilise, sinagog ve havra bulunuyor. Bu manzara, farklılıklarımızı zenginlik olarak gören anlayışımızın tezahürü.”
Cumhurbaşkanı, Ayasofya’yı müzeye dönüştüren 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Şurası kararını eleştirerek, “Tek parti periyodunda alınan bu karar, tarihe ihanet olmanın yanında hukuka da karşıttı. Zira Ayasofya ne devletin ne de rastgele bir kurumun malı değil, vakıf mülküdür” dedi.
Gazete Duvar
