Çöl ve kuru steplerin hakim olduğu yerler ile Ukrayna, Moğolistan, Pakistan ile Libya’ya kadar olan bölgeleri ömür alanı olarak seçen uzun kulaklı çöl kirpisi, Diyarbakır’da da fotoğraflandı. Türkiye’de Suriye hududuna yakın bölgelerde ve Iğdır’da bulunan uzun kulaklı çöl kirpisi fotoğraf sanatkarı Mehmet Günahsız Süer tarafından fotoğraflandı.
UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesinde bulunan tarihi Hevsel Bahçelerinde bugüne kadar kızıl tilki, şahin ve yılan ile birçok kelebek çeşidi başta olmak üzere kimi hayvanların fotoğrafların çeken ftoğraf sanatkarı Mehmet Temiz Süer bu sefer, yalnızca Hatay’dan Urfa’nın Ceylanpınar ilçesine kadar uzanan hudut bölgesinde yaşadığı bilinen uzun kulaklı çöl kirpisi (Hemiechinus auritus) yavrularını Diyarbakır’da tespit etti. Bu hayvanlar en son, 2017’de Türkiye Tabiatı Muhafaza Derneği Hatay Şubesinin dağ ceylanlarını görüntülemek için kurduğu fotokapanlara takılarak görüntülenmişti.
10 HAFTAYA KADAR AÇLIĞA DAYANIYOR
Yerin 150 santimetre derinliğindeki yuvalarda yaşayan ve uzunlukları 15–30 santimetre, yükü 280 gram kadar çıkan, açlığa ve susuzluğa 10 haftaya kadar dayanan uzun kulaklı çöl kirpilerini fotoğraflayan Süer, evvelden pek görünmeyen birtakım hayvan tiplerinin hem bölgede hem de Türkiye’de görülüyor olmasının sevindirici olduğunu söyledi.
SÜER: ÇOK SEVİNDİRİCİ
Geçtiğimiz günlerde Hindistan’da bir fotoğraf kulübü tarafından “Büyük Usta (Grand Master)” unvanı ile ödüllendirilen Diyarbakırlı fotoğraf sanatkarı Süer, bölgede ve Türkiye genelinde, evvelce pek görünmeyen kimi hayvan çeşitlerine artık sıklıkla rastlanmasını sevindirici bulduğunu belirterek, “Bu çok şirin hayvanların fotoğraflarını da çekip belgelemekten ve bölgemizde birtakım hayvan tiplerinin eskisinden daha fazla görünmesinden büyük memnunluk duyuyorum. Bu sonuç, hem yapılan eğitim çalışmaları ve hem de kamuoyunda oluşan doğayı ve hayvanları müdafaa şuurunun gelişiyor olmasına bağlıyorum. Çektiğim hayvan fotoğraflarını paylaşarak bu bilince katkıda bulunuyorum. Beşerler, hayvanlara eskisi kadar ziyan vermiyor, hatta güç durumda ve yaralı olarak buldukları hayvanları ilgili makamları teslim edip kurtarılmalarını sağlıyorlar. Son birkaç yılda çabucak her gün bu cins hikayeleri duyar olduk. Bu da çok sevindirici bir durum” diye konuştu. (MA)
Gazete Duvar
