ANKARA – CHP Genel Lider Yardımcısı Seyit Torun, partili belediyelerin 17 günlük kapanma periyodunda, “iktidarın bahtına terk ettiği muhtaçlık sahibi vatandaşlar için yeni bir seferberlik başlatacağını” açıkladı. Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla belediyelere genelge gönderdiklerini belirten Torun, borcu olan şahısların suyunun kesilmeyeceğini, belediyelere ilişkin iş yerlerinin kiralarının erteleneceğini ve belediyelerin bu süreçte muhtaçlık sahiplerinin borçlarına karşılık icra talebinde bulunmayacağını kaydetti. Torun, “Bizim belediyelerimiz tam kapanmada, tam seferberlik anlayışıyla çalışmaya devam edecek” dedi. Torun, CHP’li belediyelerin yıllık harcamalarının ortalama yüzde 10’unu toplumsal yardımlara harcadığını lakin iktidarın yüzde 1,9’da kaldığını söz etti.
Lokal İdarelerden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Torun, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, şu açıklamalarda bulundu:
‘EVDE KAL’ DİYOR TAKVİYE VERMİYOR: Ülke olarak çok sıkıntı günlerden geçiyoruz. Milletimiz bir yandan Covid-19 salgınında canıyla uğraşırken, bir yandan da siyasi iktidarın berbat idaresi altında ekmek kaygısına düştü. Artık o denli bir noktaya geldik ki bu iktidar, aşılamada ve önlemlerde yetersiz kaldığı için milletin sıhhatini koruyamıyor, toplumsal devlet prensibinden koptuğu için de vatandaşa dayanak vermeyi, gerekli dahi görmüyor. İktidar, vatandaşa ‘eve kapanın’ diyor fakat milleti konutta tutacak dayanakları onlardan esirgiyor. Yani bu iktidar, ülkemizin kaynaklarını, gereksinimi olan milletimiz için değil yalnızca kendi etrafının çıkarları için harcamayı tercih ediyor. Fakat kurt kışı geçirir ancak yediği ayazı unutmazmış. Milletimiz de bu yaşananları unutmayacak, sandık geldiğinde ise bu adaletsiz sisteme son düdüğü çalacak.
İKTİDAR BELEDİYELERİMİZE DUA ETSİN: Yaşanan olumsuz tabloya karşın gururla söylüyorum ki: Düzgün ki Cumhuriyet Halk Partili belediyeler var. Bizim belediyelerimiz, bu güç vakitlerde iktidarın veremediği hizmeti, milletin ayağına götürmüştür. Bu süreçte can ve geçim kaygısına düşen milletimiz bir nebze olsun rahat nefes alabildiyse, açık söylüyorum bu da bizim belediyelerimizin sayesindedir. O yüzden iktidar, her fırsatta belediyelerimize saldıracağına, onlara dua etmelidir.
BİR AİLEYE DAHA YARDIM İÇİN SEFERBERLİK: Harika günlerden geçiyoruz. Milyonlarca insanımız açlık sonuna terk edilmiş durumda. Şunu herkes bilmelidir: Vatandaş bu haldeyken bizim belediyelerimizin uçuk kaçık, çılgın projelere harcayacak tek kuruşu dahi yoktur. Bu yoksulluk ortamında tek maksadımız, bir ailenin daha yüzünü güldürebilmek için tüm imkânları zorlamaktır. Ve bizim belediyelerimiz şu anda, toplumsal yardım listesine bir aileyi daha ekleyebilmek için seferberlik başlatmıştır. Bu anlayışla çalışan belediyelerimiz, kısıtlı imkânlarına ve siyasi iktidarın tüm baskılarına karşın, toplumsal belediyeciliğin tarihini yazmıştır, yazmaya da devam edecektir.
11 MİLYON VATANDAŞA YARDIM: Belediyelerimiz yalnızca pandemi sürecinde 11 milyondan fazla vatandaşımıza hem birebir ve hem nakdi yardım götürdü. Borcu olan 1,5 milyona yakın ailenin suyu kesilmedi. Belediyelere ilişkin iş yerlerinin kiraları ertelendi. Bunlar da yetmedi dayanışma kampanyaları başlatıldı. Şu ana kadar “Askıda Fatura” kampanyalarında, muhtaçlık sahibi ailelerin 500 bine yakın faturası, hayırsever vatandaşlarımız tarafından ödendi. Bu faturaların toplam bedeli ise 50 milyon lirayı aştı. Ramazan ayının birinci iki haftasında; 1 milyon 578 bin haneye tıpkı yardım, 498 bin haneye nakdi yardım yapıldı. Bu yardımların toplam maliyeti, yalnızca iki haftada 100 milyon lirayı buldu. Ramazan ayında başlatılan bağış kampanyalarında da şu ana kadar 30 milyon liraya yakın takviye toplandı.
17 GÜN TALİMATLARI: Artık, 17 günlük “tam kapanma” sürecine giriyoruz. Sayın genel liderimizin talimatları üzerine belediyelerimize yeni bir genelge gönderdik. Bu 17 günde, siyasi iktidarın mukadderatına terk ettiği vatandaşlarımız için yeni bir seferberlik başlatıyoruz. Bu kapsamda; belediyelerimiz, devam eden yardımlarının yanı sıra, belediyelere ilişkin iş yeri kiralarının ertelenmesi ve faturasını ödeyemeyen ailelerimizin suyunun kesilmemesi konusunda hassasiyet gösterecek. Belediyelerimiz ayrıyeten, muhtaçlık sahibi vatandaşların borçlarına karşılık icra taleplerini de durduracak. Tüm bunların yanında; iş yeri kapanacak esnaf, bu iş yerlerinde çalışan emekçiler ile gündelik işlerde çalışan vatandaşlarımıza imkânlar ölçüsünde takviyeler verilecek.
TAM KAPANMADA TAM SEFERBERLİK: Yani bizim belediyelerimiz tam kapanmada, tam seferberlik anlayışıyla çalışmaya devam edecek. İnanıyoruz ki belediyelerimiz, bu tarihi sorumluluğun da altından kalkacak, 17 günlük kapanma müddetinde, bölgelerindeki vatandaşın yüzünü güldürmek için tüm imkânları zorlayacaktır.
HARCAMANIN YÜZDE 10’U TOPLUMSAL YARDIMA: Şunun altını çizmek isterim ki: Bizim belediyelerimiz bu güç süreçte, yıllık harcamalarının ortalama yüzde 10’unu toplumsal yardımlara ayırmıştır. İmkânları ölçüsünde bu orandan daha az ve daha fazla toplumsal yardım yapan belediyelerimiz de vardır. Lakin üzülerek görüyoruz ki iktidar, gayri safi yurtiçi hasılaya oranla yalnızca yüzde 1,9 düzeyinde yardım yaparak, ülkemizi en az yardım yapan ülkelerden biri pozisyonuna düşürmüştür. Dünya ülkelerinin ortalamasında bu oran yüzde 10’a yaklaşırken Türkiye’nin en gerilerde kalması, iktidarın halkımıza verdiği pahası göstermiştir. Türkiye’nin pandemi yardımı gönderdiği Bulgaristan idaresi bile, kendi halkına bu iktidardan iki kat fazla yardım yapmıştır.
BİZ NE YAPIYORUZ, ONLAR NE YAPIYOR: Pekala bizim belediyelerimiz kısıtlı imkânlarıyla hizmet ederken, ülkeyi yöneten iktidar ne yapıyor? Biz hizmet ediyoruz, onlar engellemenin peşine düşüyor. ‘Aman CHP’li belediyeler hizmet etmesin’ diye bin dereden su getiriyorlar. Biz bağış topluyoruz, onlar el koyuyorlar. Biz ekmek dağıtıyoruz, onlar ‘siz dağıtamazsınız’ diyorlar. Liderlerimize sudan sebeplerle soruşturmalar açıyorlar. Biz Halk Ekmek büfesi kurmak istiyoruz, onlar kaldırmak istiyorlar. Milleti konutuna ekmek götüremez hale getirenler, ucuz ekmek satışını bile engellemek istiyorlar. Bir vatandaşımız, Halk Ekmek büfesini engellemek isteyen belediyeye şöyle sesleniyor: “Biz ona ekmek vermesin diye mi oy verdik. Geldiği üzere göndeririz onu…” Evet bu vatandaşımızın da söylediği üzere milletimiz ekmeğine göz diken bu idaresi, geldiği üzere gönderecek. Mısır’daki sağır sultan da duysun ki: Siyasi hiçbir baskı, hiçbir engelleme teşebbüsü belediyelerimizi yolundan çeviremedi, bundan sonra da çeviremeyecek.
51 İLİ BÜYÜKŞEHİR YAPACAKLARMIŞ: 19 yıllık devranı iktidarında, mahallî idarelere en büyük ziyanı veren Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, belediyelerle ilgili yeni bir “reform” üzerinde çalıştığını basından takip ediyoruz. Bu iktidar ne vakit “reform” sözünü kullansa o işten millete bir yarar gelmiyor. Şimdi Saray’dan açıklama gelmedi lakin yazılanlara nazaran; belediye yetkilerinde tekrar düzenleme yapacaklarmış. 2012 yılındaki “bütünşehir” yasasının yarattığı sıkıntılar hala çözülememişken, artık 51 vilayetimizi daha “bütünşehir” yapacaklarmış. Unutmayın ki: Birinci kusur saflığın, sonrakiler kabahatin eseridir. Bu hazırlık, artık büyükşehirleri kazanamayan siyasi iktidarın, masa başında yeni büyükşehirler yaratma gayretinden diğer bir şey değildir. Şimdiden iktidarı uyarıyoruz: Şayet, belediyelerimizin halktan aldığı yetkileri kanunla çalmak istiyorsanız, şimdiden vazgeçin. Zira bu millet, helal oylarıyla seçtiği belediye liderlerimizi sizin ayak oyunlarınıza yedirmez. Biz de bu şiddetli süreçte canını dişine takıp hizmet eden belediye liderlerimizin hakkını hukukunu, hiç kimseye yedirmeyiz.
TÜRKİYE KAYIPLAR ÜLKESİ OLDU: Türkiye bu iktidarın elinde bir kayıplar ülkesi oldu. Covid-19’un tek devası olan aşılar kayıp. Gri pasaportla yurt dışına kaçırılan beşerler kayıp. Milletin enflasyona ezdirilen geliri kayıp. En kıymetlisi de 128 milyar dolar kayıp. Hoş bir atasözümüz vardır: Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz. Bu iktidardan da artık millete yarar gelmez. Erken ya da vaktinde birinci seçimlerde halkımızın takviyesi ile iktidar olacağız. Onlar millete kaygı oldu, inşallah biz derman olacağız.
BÜSBÜTÜN KEYFİ UYGULAMA: (Alkol yasağına ait soru üzerine) Bunun hiçbir yasal desteği yoktur. Bu büsbütün keyfi bir uygulamadır ve vatandaşın hayat stiline müdahaledir. Esnafı aslında batırdılar. Bütün bu korona virüsünü artıran sebep içki satışları mıymış? Bu esnafı daha berbat durumda bırakmaktır. (DUVAR)
Gazete Duvar
