CHP İstanbul Vilayet Lideri Canan Kaftancıoğlu’nun Beyoğlu Şişhane Meydanı’nda gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla başlayan kampanya kapsamında CHP örgütleri, İstanbul’un 39 ilçesinde vatandaşa İstanbul Sözleşmesi’ni anlatmaya başladı.
Kaftancıoğlu, konuşmasında “İstanbul Vilayet Örgütü olarak kadınıyla genciyle en yaş almışıyla milletvekillerimizle tüm yöneticilerimizle daima birlikte İstanbul Sözleşmesi’nin ne olduğunu, ne olmadığını, ne işe yaradığını ve toplumun ne kazanacağını vatandaşa anlatmak üzere değerli bir sorumluluğumuz var. Bu sorumluluğu yerine getirmek için pandemi gerçekliğiyle birlikte hem toplumu hem kendimi koruyarak İstanbul’da bütünleşik bir kampanya çalışması yaptık. İstanbul Örgütü olarak pandemi şartlarında bu çalışmayı nasıl gerçekleştireceğimize dair eğitim toplantıları hazırladık. Bugün bu çalışmamızın startını veriyoruz. İstanbul’un 39 ilçesinde bayan kollarımız, gençlik kollarımız, ana kademe yöneticilerimiz ile daima birlikte salgın şartlarına dikkat ederek alanda sokakta tüm vatandaşlarımıza İstanbul Sözleşmesi’ni anlatacağız.” dedi.
‘HER GÜN BİR BAYAN CİNAYETİ İŞLENİYOR’
Bayana yönelik şiddetin en az salgın kadar tehlikeli bir boyuta ulaştığının altını çizen Kaftancıoğlu, “Bu memlekette yaşadığımız bayan problemleri sayılarla anlatılamayacak kadar büyük bir sıkıntı. Son 18 yılda en az 7 bin 600 bayan öldürüldü. 2019’da öldürülen bayan sayısı en az 474. 2020’de öldürülen bayan sayısı en az 164. 2020 yılında kadın-erkek ortasında istihdam farkı yüzde 45,2. Sizleri sayılara boğmak istemem lakin ülkemizde yalnızca son bir haftada 7 bayan kardeşimiz öldürüldü, katledildi. Neredeyse her gün bir bayan cinayetinin işlendiği günlerden geçiyoruz” dedi.
İstanbul Mukavelesi uygulanmadığı için bayana yönelik şiddetin her geçen gün arttığını tabir eden Kaftancıoğlu, İstanbul Sözleşmesi’nin hedefini şu sözlerle özetledi: “İstanbul Kontratı; şiddeti bayan ve erkek ortasındaki eşitsizliğin bir sonucu olarak görüyor ve eşitliği sağlayacak siyasetlerin geliştirilmesi için yol gösteriyor. İstanbul Sözleşmesi’nin bayanlara her türlü şiddetten korumak, bayanlara yönelik şiddeti önlemek, bayanlara şiddet uygulayan erkeklerin adil yargılanmasını ve caydırıcı bir formda cezalandırılmasını sağlamak, bayanları meskende ve toplumsal hayatın her alanında güçlendirmek, toplumsal cinsiyet eşitliğini; bayanların erkeklerle eşit haklara sahip olmasını sağlamak, şiddete maruz bırakılan tüm bayanların haklarını faal bir formda korumak, bayanlara takviye sistemleri oluşturmak üzere en önemli emelleri var.”
TENKITLERE KARŞILIK VERDİ
İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili bir kadro palavraların şuurlu olarak ortaya atıldığını söyleyen Kaftancıoğlu, kontrata yönelik tenkitlere de şu karşılıkları verdi:
“Sözleşme toplumu cinsiyetsizleştiriyor diyorlar. Hayır; mukavele toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinden doğan meselelere tahlil getirilmesini hedefliyor. Cinsiyetsizleştirme değil hiç kimsenin cinsiyeti hasebiyle şiddete maruz kalmayacağı bir toplum öngörüyor.
Toplumun büyük bir kısmı kontrattan rahatsız olduğunu ve iptal edilmesini istediğini söylüyorlar. Gerçek şu ki aslında son 1 ay içinde yapılan araştırmalara nazaran Türkiye’de halkın yüzde 63’ü mukaveleyi destekliyor.
Yeniden deniliyor ki; mukavele erkekleri mağdur ediyor. Kontrat nedeniyle erkekler mağdur olmuyor; şiddet uygulayan erkeklerin adil yargılanması ve caydırıcı bir biçimde cezalandırılması öngörülüyor.
Alışılageldik palavralardan biri de mukavelenin aile yapısını bozduğu ve yuva yıktığı. Kontrat, bayanları erkeklerin şiddetinden korumak maksadıyla hazırlandı. Aile yapısı bozulmuyor; şiddet gören bayanların hakları korunuyor; şiddet uygulayanların yargılanması sağlanıyor.
Sözleşme’nin erkekleri bayanın beyanıyla ve kanıtsız olarak cezalandırıldığını söylüyorlar. Halbuki İstanbul Sözleşmesi’nde bayanın beyanıyla sırf acil müdafaa önlemlerinin uygulanması isteniyor. Şiddet uyguladığı tez edilen erkek, bağımsız duruşmalarda yargılandıktan sonra hatalı olduğu kanıtlanırsa cezalandırılıyor.
Sözleşme’ye karşı olanların kelamda en güçlü argümanlarından biri de kontrat nedeniyle boşanmalar artıyormuş. İstanbul Sözleşmesi’yle boşanmaların artmadığını hepimiz biliyoruz. Boşanmalar, aile içi şiddetten, uyuşmazlıktan ve geçimsizlikten ötürü gerçekleşiyor. Mukavelede hepimizin bildiği üzere boşanmaya dair rastgele bir unsur yok.”
CHP ÖRGÜTLERİ SOKAĞA ÇIKTI
Kaftancıoğlu’nun basın açıklamasının akabinde CHP’li üyeler İstanbul’da yüzlerce noktada stantlar kurarak vatandaşa hem İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili broşürler dağıtmaya hem de Sözleşme’yi anlatmaya başladı.
CHP’li gençlerden oluşan yaklaşık 250 kişilik bir takım de üzerinde “İstanbul Mukavelesi Nedir? Bana Sor” yazılı t-shirtler giyerek; metro, metrobüs durakları, vapur iskeleleri ve ilçe meydanlarında vatandaşın sorularını yanıtlıyor; isteyenlere bilgilendirmelerde bulunuyor.
CHP’li bayanlar da semt pazarlarının girişinde kurulan stantlarda hem broşür dağıtıyor hem de bayanlara İstanbul Sözleşmesi’ni anlatıyor. (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
