HDP Eş Genel Lideri Pervin Buldan, partilerine dönük ‘Kobanê soruşturması’nın savcısının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve damadı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak olduğunu söyledi.
‘DİRENMENİN ISMI HDP’DİR’
HDP’nin Meclis kümesi toplantısında konuşan Buldan, partilerine yönelik dayanak ve dayanışmanın arttığını vurguladı. Buldan, “İşte bu dayanışmayla daima birlikte muvaffakiyete yürüyeceğiz. HDP tarihî, toplumsal geçmişi olan güçlü bir gayret geleneğidir. Bu gelenek tarih boyunca kendini var etti, bundan sonra da sürdürmeye devam edecektir. Bunun altını değerle çizmek istiyorum; tek bir HDP’li de kalsak da mazlum halkların sesine ses, nefesine nefes olmaya devam edeceğiz. Zira HDP yalnızca siyasi bir hareket değildir. Eşitlik ve özgürlük fikriyatının filizlendiği bir hayat biçimidir. Yaşamanın bir öteki ismi direnmekse, direnmenin ismi da HDP’dir” diye konuştu.
‘YALAN BUNLARIN BAŞKA ISMI OLMUŞ’
Buldan, kelamlarını şöyle sürdürdü: “AKP-MHP komplo iştirakinin talimatıyla 25 Eylül sabahı partimize yönelik siyasi bir komplo operasyonu düzenlediler. 17 arkadaşımızı, yargı komplosuyla tutukladılar. Münasebet 6 yıl evvelki Kobanê’yle dayanışmak için yapılan IŞİD protestoları. Güya HDP ayaklanmayı başlatmış ve bunun üzerinden tam 6 yıl geçmiş ve 6 yıl düşünmüşler, taşınmışlar bu palavrası uydurmaya karar vermişler. Biz şu an tam bir palavra rüzgarı ile karşı karşıyayız. Nazi Propaganda Bakanı’nın Büyük Palavra Teorisi vardır. Buna nazaran, ‘Bir palavrası bin kere söylerseniz, palavra yalan olmaktan çıkar, gerçeğin ta kendisi olur.’ Artık belirli ki bu kelamları kendisine rehber edinmiş bir iktidarla karşı karşıya olduğumuzu bilhassa tabir etmek isterim. Palavra, bunların öbür ismi olmuş.”
‘İÇİŞLERİ BAKANI CANLI TANIĞI’
“HDP, vakaları başlatan değil, tam bilakis son bulması için gayret sarf eden bir noktada durmuştur. O devir ve ondan sonrasında. Heyetimiz bilhassa hadiseler sırasında 48 saat boyunca İçişleri Bakanlığındaydı. Devrin Başbakanı, İçişleri Bakanı, Kamu Güvenliği Müsteşarı bunun canlı şahitleridir. Hadiselerin durdurulmasından sonra hükümet temsilcileri tarafından şahsen partimize teşekkür edilmiştir. Devrin İçişleri Bakanı, hadiselerin durması için müzakere yürüten HDP heyetine ‘Güvenlik güçleri içinde denetim edilemeyen güçler var’ demiştir. Kendileri de olup bitenlerin işte bu kadar farkındaydılar. Dayanışma emelli demokratik protestoların seyrini değiştirip katliama dönüştüren şahsen devlet içi güçlerdir. Fakat bilerek üzerini kapattıklarını biliyoruz ve buna tanıklık ediyoruz. Yaşanan vefatları HDP’nin üstüne yıkmaya çalışmaları siyasi komplodan öteki bir şey değil.
‘ÇÖZÜM SÜRECİNİ BİTİRME PLANI’
İnsanları öldüren kamu vazifelileri ve yönlendirdikleri ırkçı kümelerle ilgili tek bir soruşturma dahi yürütülmemiştir şimdiye kadar. Artık 6 yıl ortadan sonra kamuoyunun aklıyla dalga geçercesine vakaları, yaşanan vefatları HDP’nin üstüne yıkmaya çalışmaları siyasi komplodan öbür bir şey değildir. Kendi kabahatlerini örtbas etmenin, kapatmanın telaşı içerisindeler. Bu, bunun çok açık bir göstergesidir. Kobanê’yi tahlil sürecini bitirmenin tabanı olarak planladık ve kullandık diyemiyorlar işte fakat bu biçimde örtbas etmeye çalışıyorlar. Diyemedikleri bir diğer şey de, bu operasyonun, tıpkı vakitte IŞİD’in Kobanê’yi düşürememesinin yıllardır sürdürülen intikamı olmasıdır. Bu hususta bir kelam mü vermişlerdi; artık onun gereğini mi yerine getiriyorlar bunu hakikaten merak ediyoruz.
‘ONLAR YARGI DEĞİL SİZİN OPERASYON GÜÇLERİNİZ’
Şiddet daveti aranacaksa şayet HDP’nin insani dayanışmasında değil, güvenlik güçlerinin Varto provokasyonunda ve ‘Kobanê düştü düşecek’ kelamında aranmalıdır. Çok açık söylüyorum; onlarca insanın vefatından AKP iktidarı ve devlet içinde birlikte hareket ettiği paramiliter güçler sorumludur. Bu operasyon evrakı şahsen Saray’da hazırlanmıştır ve bu evrakın savcısı da Erdoğan ve damat savcıdır. Erdoğan, ‘Yargımız Kobanê hareketlerinin hesabını soruyor’ diyor. Ortada bir yargı yok ki. Hangi yargıdan kelam ediyorsunuz? Ortağınızın özgür bırakın dediğini hür bırakan, sizin tutukla dediğinizi tutuklayanlara mı yargı diyorsunuz. Sayın Erdoğan buradan hakikaten size sormak istiyoruz. Onlar yargı değil, sizin operasyon güçlerinizdir. Gerçek yargı hukuka, adalete ve hakikate bağlı olur; Saray’lara, iktidarlara bağlı olmaz. (MA)
Gazete Duvar
