Cumhuriyet gazetesi muharriri Barış Terkoğlu, dün yayımlanan ‘Esenyurt arbedesinin altında ne var?’ başlıklı yazısının akabinde İçişleri Bakanı Müşaviri Burak Gültekin tarafından amaç alındı. Toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımla, “Esenyurt’ta 2 tane Özyurt firması olduğunu, bu 2 firmanın da Sayın Bakanımızla temaslı olduğunu ima etmişsin. Yazında argüman ettiğin üzere Sayın Bakanımızın bu 2 firma ile kontağı iftiranı evraklarıyla ortaya koyman için 24 SAAT süren var” diyen ve ’24 saat’ sözünü büyük harflerle yazan Gültekin, ayrıyeten Barış Terkoğlu’nu takip ettirdiklerini de ima ederek, “İrtibatlın E.O. ile konuşabilirsin (Cumhuriyet idaresine söyleyip söylememeyi sen bilirsin)” tabirini kullandı. Gültekin ayrıyeten Terkoğlu’nu ‘başka ülkeye bağlı’ olmakla suçladı.
Gazeteci Barış Terkoğlu, gaye haline getirildiği yazısında, “Esenyurt modeli, İstanbul’da bir ilçe yaratıp betona boğarak holdingleşmenin, siyaseti ve siyasetçileri beslemenin açık modeli gibi” tabirini kullanarak, rant zincirini incelemişti.
‘SOYLU İÇİN İKİ CİNS GAZETECİ VAR’
“24 saatlik kum saatleri, amaç göstermeleri, tehdit etmeleri açıkçası umurumda da değil” diye Barış Terkoğlu, Süleyman Soylu’nun müşaviri Burak Gültekin’e şu karşılığı verdi:
İçişleri Bakanı için makbul gazeteciler var. Bir de makbul olmayanlar. Ben ikinci sınıfa giriyorum.
Bunu yeni öğrenmedim. Süleyman Soylu daha evvel de bana ağza alınmayacak sözlerle tekraren hakaret etti. Beni gaye gösterdi. Yetmedi, terör örgütlerinin maksadı olmam nedeniyle hakkımda verilmiş muhafaza kararını birebir gün kaldırdı.
Küçük çocuğum var. Onun ağzından bu türlü kelamlar çıksa terbiyeli olması için uyarırım. Lakin bakan söyleyince nasıl düzelteceğimi açıkçası bilmiyorum. Keşke imkanım olsaydı. Bir mafya babasının ağzıyla, hukukun teminatı olması gereken kamu yöneticisinin üslubu ortasındaki farkı anlatabilirdim.
Daha geçen ay gazeteci Tolga Şardan, İçişleri Bakanı’nın önüne kendi telefon incelemesinin konduğunu açıkladı. İçişleri Bakanlığı’nda devlet üniforması giyen birtakım şahısların “makbul olmayan” gazeteciler hakkında “özel çalışma” yaptığını biliyorum. Ortalarında ben de varım. Hiç yoklarmış üzere devam ediyorum.
BAKANIN OLURUYLA YAZDI
Bugün Bakan Müşavirinin tehdidi, şahsen İçişleri Bakanı’nın isteği ve oluruyla yazıldı. Neyse ki Müşaviri bu sefer kendi ismini taşıyan hesaptan yazmış. Olağanda trol hesabını kullanırdı. Bunu da olumlu bir gelişme kabul ediyorum.
Esenyurt’a gittim. Sokak sokak gezdim. Hem Esenyurtlularla hem de Esenyurt’taki ilgileri bilenlerle konuştum. “Yazılmamak şartıyla” anlatılanlar hariç somutlayabildiğim her şeyi kaleme aldım. Fazla değil, tersine eksik bıraktıklarım var. Umuyorum bir gün daha fazlası açığa çıkar.
ÖZYURT’UN RESMİ SAYFASINDA SOYLU HABERİ SİZİ KARŞILIYOR
Bugün Özyurt A.Ş.’nin resmi sayfasını açın. Sizi en üstte ‘Bakan Soylu ziyareti’ başlıklı haber karşılıyor. Bir inşaat şirketinin sitesinde, demir ve çimento haberlerinin de önünde neden Bakan’ın açıklamaları var diyebilirsiniz? Elbette Özyurt Ailesi’nin yönettiği hemşehri derneğinin baş konuğu, konuşmacısı olduğu için. Müşavire sorarsanız tanışmıyorlar bile.
Elbette bu hızımıza çarpan…
Özyurt sayesinde Bakan Soylu ile, Soylu sayesinde Özyurt ile tanışanlar konuşurlarsa elbette kamuoyu daha çok şey öğrenir. Esenyurt Belediyesi iktidar tarafından kaybedildikten sonra belediye hakkında çıkan, İçişleri Bakanı’nı vazifeye çağıran haberlerin kaynağı da daha iyi anlaşılır.
10 yıl önceydi. Ben Zekeriya Öz’ün sevkiyle hapisteydim. Hücredeki küçük televizyonumda FETÖ’nün Samanyolu TV’sinde, Fethullahçıların medyadaki tetikçilerinin ortasına oturmuş Süleyman Soylu’nun bizleri gaye göstermesini izlerdik. Açıkçası 10 yılda benim için bir şey değişmedi.
BOYNUM DİK, ALNIM AÇIK
24 saatlik kum saatleri, gaye göstermeleri, tehdit etmeleri açıkçası umurumda da değil. Kapımda kırmızı çarpı var. Ancak boynum dik, alnım açık. Kimsenin ayak izine basmadan yürüyorum. Gazetecilik yolcusuyum. Gördüğümün şahidi, hissettiğimin araştırıcısıyım. Dünüm bugünümden eksikse, yarınım bugünümden fazlaysa ne keyifli. Devletin gücünü, milletin diktiği üniformayı, kamunun verdiği bekçiliği kendi çıkarına yoranların ellerindekiler de arkasında kalmasın!” (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
