DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, siyasetçilere ve gazetecilere yönelik hücum ve tehditler konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hiçbir açıklama yapmamasının ‘vahim’ olduğunu söyledi.
Karar TV’de Taha Akyol ve Elif Çakır’ın sorularını yanıtlayan Babacan, “Sayın Erdoğan, 2018 seçimlerini kaybetmiştir. Bir öbür partinin takviyesiyle Cumhurbaşkanı seçilmek ve Meclis çoğunluğunu bir öteki partinin takviyesiyle sağlamak AK Parti açısından da Sayın Erdoğan açısından da bir mağlubiyettir. Bu bir zafer değildir” dedi.
Babacan Elif Çakır, Yıldıray Oğur ve Taha Akyol’un isminin verilerek Karar gazetesinin tüm müelliflerinin tehdit edilmesine reaksiyon olarak da tüm müellifleri temsilen Taha Akyol’a dolma kalem armağan etti. Babacan, hediyeyi Akyol’un maksat gösterildikten sonra köşesinde kaleme aldığı “Eli sopalı adamlarım yok. Elimde kalemim var sadece” kelamlarından esinlenerek seçtiğini belirtti.
Ali Babacan’ın açıklamalarından başlıklar şöyle:
YANLIŞ ORTAK SEÇTİ: Tehdit cürümdür, şiddet cürümdür, şiddeti teşvik etmek hatadır. Hukuk devletinde bu türlü bir şey kabul edilemez. Bir siyasi partinin genel lider yardımcısı şiddete maruz kaldı. Türkiye, bu olayı soruşturan savcıların alenen tehdit edilebildiği bir ülke oldu. En kolay hususlarda topa giren Cumhurbaşkanı hiçbir açıklama yapmadı. Cumhurbaşkanı’nın bu mevzuda bir duruş sergilememesi çok vahimdir. Şiddete göz yummak kabul edilemez. Bunlar siyasetin kırmızı çizgisi olmalıdır. Bir siyasi partinin genel lider yardımcısına saldırılıyor, iktidarın ortağından geçmiş olsun telefonu gitmiyor. Bilakis durumu tırmandırıyor. Cumhurbaşkanının bu cins durumlarda hukuktan yana taraf olması lazım, ‘buna karşıyım, yanlıştır’ demesi lazım. Yanlış ortaklarla yola çıkmak bu türlü yoldan çıkartıyor. Lakin bu bir mazeret değil, zira yanlış ortağı seçen de Cumhurbaşkanının kendisidir.
MUHALEFETİ İDMAN OLARAK GÖRMÜYORUZ: Sayın Erdoğan, 2018 seçimlerini kaybetmiştir. Bir öteki partinin dayanağıyla Cumhurbaşkanı seçilmek ve Meclis çoğunluğunu bir öbür partinin dayanağıyla sağlamak AK Parti açısından da Sayın Erdoğan açısından da bir hezimettir. Bu bir zafer değildir. Parlamenter sistem isteyenlerin geçiş süreci, bu sürecin basamakları ve takvimi üzerine çalışması lazım. Bizim amacımız iktidar olmak ve bu ülkeyi yönetmektir. Bu nosyonla hazırlanıyoruz. Bütün siyaset konseylerimiz hükûmetimizin birinci doksan gününü ve birinci bir yılını çalışıyor. Siyaset ünitelerimizin birinci mesken ödevi bu. Muhalefeti, ebediyen muhalefet olarak, muhalefet idmanı olarak görmüyoruz.
ANAYASA TEKLİFİMİZ HAZIR: 74 unsurluk Anayasa değişiklik teklifimiz hazır. Bu teklifi hazırlarken hem partili hukukçu arkadaşlarımızdan hem de dışarıdan dayanak aldık. Biz bu teklifi “DEVA Partisi’nin çok hoş çalışması var, bizim paketimizdir, kamuoyuna açıklıyoruz” diye ortaya bırakıp geri çekilsek hakikat bir sistem olmaz. Zira anayasa değişikliği toplumsal mutabakat arayışıdır. Münasebetiyle hazırladığımız 74 unsurluk ayrıntılı çalışmadan bir vizyon dokümanı çıkarıyoruz. Bunu kamuoyuyla paylaşmadan evvel, siyasi partilerle ve daha evvel Anayasa konusunda çalışmış kuruluşlarla tek tek görüşeceğiz. Öbür tarafları dinleyip, başka çalışmaların geri planını anlamaya çalışacağız. Aksi halde reklamını yaparız fakat sonuç çıkmaz.
ERKEN SEÇİM KÜÇÜK ORTAK ÇEKİLİRSE OLUR: Bu türlü bir tabloda mecbur kalmadıkça seçime gitmezler. İktidar partilerinin taban kaybettiği bir durumda elindekini niçin riske atsın? Hazır önünde iki buçuk yıl daha mühlet var. İktidar ortakları ortasındaki ilgi de sağlam bir yapıda değil. Farklı duruşlar olduğunu görüyoruz. Erken seçime lakin küçük ortağın dayanağını çekmesi üzere kurallar zorlayabilir. Bakanlık misyonunun insanlara yüklediği bir devlet ciddiyeti vardır. Bu hukuka bağlılıktır. Uzaktan izlediğim kadarıyla, bununla anne ile oğul ilgisinin duygusal hassasiyeti birbirine karışmış durumda. Duygusallık olabilir lakin Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletiyse, hukuk neyse onun gereği yapılır. Adalet Bakanının da nokta atış müdahale yapması yanlışsız değildir. Cumhurbaşkanı da bu nokta atış müdahaleleri çok sık yapıyor. Davalarda taraf oluyor.
BERBEROĞLU KARARINA İNŞALLAH UYARLAR: Anayasa Mahkemesinin Enis Berberoğlu davasında verdiği hak ihlalini alt mahkeme uygulamayınca Cumhurbaşkanı çıkıp ‘uygulamayabilir’ dedi. Alt mahkeme gücü direkt oradan aldığı için bunu söyleyebiliyor. HSK’nın, mahkeme olarak nasıl Anayasaya alışılmamış iş yaparsın diye bir çalışma başlatması lazımdı. Döndü dolaştı, Anayasa Mahkemesi evvelki kararını teyit etmiş oldu. İnşallah uyarlar. İnşallah diyorum zira Anayasanın ve Anayasa Mahkemesinin sistemdeki bedeli eskisi üzere değil. (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
