DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Seyahat Parkı ile ilgili atılacak bir adımın toplumu rahatsız edeceğini bildiği halde mülkiyetiyle ilgili süreç yaptığını ve iktisattaki makûs gidişe karşı kutuplaştırma usulü uygulandığını argüman etti.
FOX TV’de İsmail Küçükkaya’nın sunduğu Çalar Saat programının konuğu olan Babacan, Merkez Bankası’nda lider değişikliği, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararı ve Seyahat Parkı’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden alınarak vakıflara devredilmesine değindi. Babacan şunları söyledi:
DANIŞTAY’A: TEK BİR BAYANIN CANI YANARSA VEBALİ ÜZERİNİZDE
“Uluslararası bir mukavelenin iptali, olağan bir kanundan daha zordur. Bu ülkenin hukuku, maddeleri kimsenin oyuncağı değil. Biz DEVA Partisi olarak çok sayıda imzayla Danıştay’a dava açma sürecini başlattık. Danıştay’daki vicdan sahibi insanlara sesleniyorum: İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması nedeniyle bir tek bayanın canı yanarsa, bunun vebali sizin de üzerinizedir. Bayanların ahından korkun. Bu kararı alan çıkıp açıkça ‘Bizim kültürümüzde bayana dayak vardır’ desin. Söyleyemiyorlar, fakat zihinlerinde bu var! Daima karınlarından konuşuyorlar. Biz türel ve siyasi gayretimizi sonuna kadar vereceğiz.”
‘DAHA EVVEL ÇOK GÖRDÜK’
“Gezi Parkı’yla ilgili atılan adım, ısrara ve inada dayalı bir idarenin eseri. Bu ısrarda kutuplaştırma emeli da var. Şu an Cumhurbaşkanı ülkeyi yönetemediği için ülkeyi kutuplaştırmak istiyor. Seyahat Parkı ile ilgili atılacak bir adımın toplumu rahatsız edeceğini biliyorlar. İstiyorlar ki beşerler sokaklara dökülsün, bütün ekonomik meselelerin sebebini bu sokak manzaralarının doğurduğunu söyleyebilsinler. Daha evvel çok gördük bunları.”
‘130 MİLYAR DOLARI KİME, HANGİ FİYATA SATTINIZ?’
“130 milyar dolarlık rezerv kaybı Türkiye tarihinde bir birinci. 2018 seçimlerinden sonra taraflı cumhurbaşkanı ve akraba bakan beraberce bu ülkenin 130 milyar dolarlık rezervini erittiler. Büsbütün karanlıkta yapılan döviz satış operasyonları bunlar. Benim dönemimde ekonomiyi devraldığımız 28 dolarlık rezervi 130 milyar dolara çıkardık. Yılların emeği olan bu 130 milyar doları iki yıl üzere kısa bir vakit içinde kime, hangi fiyata, nasıl sattınız? Açıklasınlar. Bu soru çok sorulunca Merkez Bankası lideri, bununla ilgili bir raporlama, araştırma talimatı vermiş, misyondan alınmasının sebebinin bu olduğu konuşuldu. Bilhassa altını çizdim, bu bir rivayettir diye. Lakin açıklama yapmak zorundalar. Şu an Merkez Bankasının piyasaya 138 milyar dolar döviz borcu var. Cumhurbaşkanı 92 milyar dolar döviz rezervi var diyor da neden bunun borç alınmış bir rezerv olduğunu söylemiyor? Zira piyasaya döviz satılırken borç alınıp konmuş kasaya. Halbuki bu rezervler kara gün geldiğinde esnafa, vatandaşa takviye olmak için tutulan rezervlerdir. Bu rezervler eritildiği için pandemide vatandaşa verecek takviye kalmadı ellerinde.
‘CUMA DUYANLAR, PAZARTESİ HAYLİ PARA KAZANMIŞLARDIR’
“Cuma günü Merkez Bankası liderinin vazifeden alınacağını bilen beşerler varsa, kurun artacağını bilmeleri çok güç değil. Böylesine saçma sapan, inancı yıkan bir kararla kurun artacağını herkes bilir. Cuma günü duyan beşerler döviz aldılarsa pazartesi günü hayli bir para kazanmışlardır. Bunun kontrolünü yapması gereken tekrar devletin kurumlarıdır lakin bütün bu kurumlar artık zayıfladılar. Kim aldı, kim sattı, bunlar lakin sonradan öğrenilir. İnşallah bir seçim olacak da bizler yetkili bir pozisyona geleceğiz, hepsini ortaya çıkaracağız.”
‘PARA OLUK OLUK AKAR ÜLKEYE’
“İddialı söylüyorum, bu kadar berbat pozisyonda dahi ülke çok çabuk toparlar. Kâfi ki işin ehli beşerler vazifeye gelsin ve inanç ortamı yaratılsın. Dünyada para bol, bu para oluk oluk akar ülkeye. Şayet siz yanlışsız yönetmez, yanlış karar alırsanız bu yüksek faizi bu millete ödetirsiniz.” (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
