Ekonomist ve akademisyenlerin oluşturduğu ENAGrup, mayıs ayı enflasyon hesaplamalarını açıkladı. TÜİK, yıllık enflasyonu yüzde 16,59 olarak açıklarken, ENAGrup yalnızca 5 aylık (Ocak-Mayıs 2021) enflasyonu yüzde 16,10 olarak hesapladı.
Mayıs 2021 devri (30 Nisan-31 Mayıs 2021) günlük fiyat değişimlerinden elde edilen ENAGrup Fiyat Endeksi ise aylık bazda yüzde 3,94 (TÜİK’a nazaran yüzde 0,89) arttı.
ENAG-özellikli eser kümesi enflasyon hesaplamasına nazaran, aylık en fazla düşüş yaşanan küme -yüzde 10,59 ile kentler ortası uçak otobüs, en fazla yükseliş görülen küme ise yüzde 16,28 ile kırtasiye eser kümesinde oldu.
İSTİHDAM SORUNU UZUN PERİYODİK
ENAGrup Enflasyon Raporu ve Ekonomik Tahlil raporunda şu değerlendirmeye yer verildi:
Ekonomik Büyüme
Dönemsel Gayrisafi Yurtiçi Hasıla, birinci çeyrekte yüzde 7, bir evvelki çeyreğe nazaran de yüzde 1.7 oranında artış gösterdi. Ulusal gelirin bileşenlerini açısından bakıldığında, tüketim harcamalarının yüzde 7.1, hükümet harcamalarının yüzde 1.3, yatırım harcamalarının yüzde 11.4 ve ihracatın yüzde 3.3 arttığını, ithalatın ise yüzde 1.1 oranında azaldığını gözlemlemekteyiz.
İhracatta 2020 yılının üçüncü ve dördüncü çeyrekte yaşanan küçülmenin bu çeyrekte biraz da olsa telafi edildiğini belirtebiliriz. Öte yandan, ihracattaki kısıtlı artışın hala değerli bir sorun olduğunu vurgulamak gerekmektedir. 2020 yılının 3. çeyreğindeki ithalat artışının günümüzde makine ve teçhizat yatırımlarında güçlü bir artış yarattığı gerçeği datalara yansımıştır.
Ayrıyeten, kredi genişlemesi ile üstlere taşınan tüketici harcamaları GSYH’deki büyümeyi son 3
çeyrekte güçlü bir biçimde üste taşımıştır.
ENAGrup, ulusal gelirdeki artışın Covid-19 aşılama sürecindeki aktiflikle daha da kaliteli bir yapıya ulaşacağını kestirim ederken, işgücü piyasasındaki ‘ayarlama maliyeti’nin uzun periyodik bir sorun olacağını vurgulamaktadır.
Enflasyon
Günlük fiyat değişimlerinden elde edilen yüksek enflasyon oranının Türkiye iktisadının tüm makro istikrarlarını etkileyeceğini açıktır. Aylık fiyat trendini tahlil ettiğimizde, enflasyonun açıklanan resmi bilgilerin çok daha üstünde gerçekleşeceğini belirtmek yanlış olmayacaktır.
Döviz kurunda oluşan oynaklık ve üst istikametli hareket ise merkez bankasının para siyasetinde da aktifliği azaltıcı tesir yapmaktadır. Tarımda yaşanan kuraklık, besin ve öbür emtia fiyatlarındaki global artışları da göz önüne aldığımızda, ekonomik siyasetlerin makro istikrarları oluşturmada epey zorlanacağını öngörebiliriz.
Önümüzdeki periyotta, döviz kurlarının baskısı, merkez bankası rezervlerinin zayıf formasyonu ve ithalata çok formda bağlı üretim süreci, Türkiye’de enflasyonun tarafını belirleyen en kıymetli faktörler olacaktır. (EKONOMİ SERVİSİ)
Gazete Duvar
