Gazeteci Murat Ehil, Trump’ın açıklamadığı Cemal Kaşıkçı cinayeti raporunun Biden idaresi tarafından açıklanmasının akabinde oluşan yansıları tahlil etti. YetkinReport’taki ‘ABD Kaşıkçı raporunu açıkladı, basın sordu: prens nerede?’ başlıklı yazının bir kısmı şöyle:
ABD Lideri Joe Biden, halefi Donald Trump’ın hasıraltı ettiği Cemal Kaşıkçı (İngilizce kaynaklarda Jamal Khashoggi) cinayeti raporunu açıkladı. Böylelikle 2 Ekim 2018’de Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda işlenen cinayetin Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman’ın onayıyla işlendiği ABD idaresince de resmen kabul edilmiş oldu.
Buraya kadar hoş; Türkiye’nin baştan itibaren söyledikleri bir kere daha doğrulanmış oldu. Lakin sorun bundan sonra başladı. ABD basını, başta tesirli New York Times olmak üzere Biden ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ı yaylım ateşine aldı. New York Times yazı konseyi, Biden’ı “katil diktatörü” yaptırım listesine almamakla suçladı. Biden’in iki sayfalık istihbarat raporunun yayınlanmasından evvel Muhammed Bin Salman’ı aradığının ortaya çıkmasıyla ortalık daha da karıştı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada Biden’ın Suudi prense ABD’nin insan hakları ve demokrasiye verdiği değeri anlattığı söylendi. Basınsa bunu diğer türlü yorumladı. Dünyanın en karanlık diktatörlüklerinden olan Suudi Arabistan’ı ffilen yöneten Prens, milyarlık silah muahedeleri nedeniyle kollanıyor muydu?
YAZININ TAMAMI
Gazete Duvar