ÂLÂ Parti Genel Lideri Meral Akşener, vefat eden GÜZEL Parti Isparta Vilayet Lideri Mustafa Şimşek’in kabrini ziyaret etti ve ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Akşener, ziyareti sırasında Isparta Senirkent’te Güneşin Bayanları Kooperatifi’ni, akabinde Uluborlu ilçesi esnafını ve Uluborlu Belediye Başkanlığı’nı ziyaret etti.
Akşener ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını da yanıtlandırdı.
‘NETANYAHU İLE İLGİLİ SÖZLERİMİ ÇARPITTILAR’
Meral Akşener bir gazetecinin, UYGUN Parti’nin Malatya vilayet binasına yapılan saldırıyı ve Rize’de yaşananları hatırlatarak “Bu hücumların çoğalmasının sebebi nedir?” sorusuna şu karşılığı verdi:
“İYİ Parti aylık dönemlerde yükselen bir parti. Dün görmezden gelinen DÜZGÜN Parti bugün milletimizin kederlerine öce onları dinleyip daha sonra onlara tahlil üretin bir pozisyondadır. Milletimiz bunu görüyor, münasebetiyle da teveccüh artıyor. Teveccüh arttıkça oy geliyor. Karar değiştiren seçmenin niye bu türlü bir tercihte bulunduğunu anlamak yerine tercih edilen partinin mensuplarına karşı yapılan davranışlar centilmenliğe sığmaz. Benim Netanyahu ile ilgili ne söylediğim aşikâr, çarptırdılar. Artık ben çarptırmayı da anlayışla karşıladım. Zira Sedat Peker’in söyledikleri var nasıl yanıt verecek arkadaşlar? Münasebetiyle hazır Meral hanım bunu dedi, ne dediğim meydanda ne dediğim ortada, sonuç prestiji ile çarptıralım dediler iyi haydi çarptırsın bakalım arkadaşlar dedik.”
‘RİZE’DE VATANDAŞLARLA BİR SORUN YAŞAMADIK’
“Çarptırılmanın Rize’deki boyutu iğrençti. Biz İkizdere’de yaşayan insanların hiçbirinden bir saygısızlık, bir nahoş hal görmedik Allah onlardan razı olsun. Birebir halde Çayeli’nde de bir şey görmedik. 25-30 kişilik bir küme durduğu yerden bağırdı. Artık bu neyi gösteriyor, bu yanıt verilemeyen soruların yükü altında ezilmenin tezahürü. O soruların yanıtlarını vermeliler ki, vatandaşın dediklerini duyabilsinler. Bunlar olur fakat siyasi rekabetin centilmenlikle olmasında büyük yarar var. Etkilenir miyiz biz bundan? Hayır etkilenmeyiz. Bizim Çanakkale’de ışıklarımız söndürüldü. Benim kendi kentimde İzmit’te akına uğratılmaya kalkışıldık. Nevşehir’de Niğde’de Kütahya’da salon verilmedi. Bir sürü şeyler yaşadık bunlar bizim için rastgele bir caydırıcılık ögesi olamaz. Biz işimize bakacağız. Ben Rize’de yaşayan her bir vatandaşa teşekkürlerimi sunuyorum. Zira o esnafın her biri bana dedi ki, biz bu değiliz özür dileriz senden. Yani vatandaşla bir sorun yaşamadık.”
‘KADINLARIN VÜCUDU ÜZERİNDEN BİR ÇİRKİNLİK’
“Rize’de olan hadiselerle ilgisi yok. Küfür eden herkesi mahkemeye veriyorum. O ağır tenkide falan girmez. Biz insanlara ayna tutuyoruz. Bizi yönetenlerin yandaşlarına ayna tutuyoruz. Bir şey dikkatimi çekiyor, bakanından gazetecisine, gazetecisinden yandaşına, yandaşından hocasına bu kadar mı olur insan vücudu, bilhassa bayan vücudu üzerinden küfür etmek, bu türlü mi olur. Biz ne orta bu türlü olduk. Bir de dini hassasiyeti yüksek diye bilinen arkadaşlar bunlar. Asıl benim dikkatimi çeken konu bu. Bu türlü bir şey olur mu? Hepimizin bütün bayanların vücudu üzerinden bir nahoşluk bir pislik bu benim çok dikkatimi çekiyor ayna tutmaya devam.”
‘ORDİNARYÜS PROFESÖR OLUNCA DA BU TÜRLÜ OLUNUYORMUŞ, YETERLİ Kİ STAJYER KALMIŞIM’
“Sedat Peker’in açıklamaları nereye kadar sarfiyat, neden Cumhur ittifakı ortaklarıyla birlikte bu açıklamalara sessiz kalıyor?” sorusunu Akşener şöyle yanıtladı:
“Bir aile sorunu olduğu için ortaklar ortasında bir aile problemi. Aile probleminde diyorlardı ki aile işlerini sokakta tartışmayalım. Biz de başlangıçta dedik ki, bu ailenin ortasına girmeyelim. Ancak Kerim Çoraklık üzerinden söylenen çok vahim. O arkadaşımıza gelip birtakım şeylerin teklif edilmesi, haksız yere gözaltına alınıp mahkeme açılıp ondan sonra da şöyle şöyle söz verirsen seni çıkarırız denilmesinin, şahitli ispatlı bir biçimde, bu çok vahim birincisi bu. Sedat Peker bir şeyler tez ediyor hele son pazar günkü bu seferki daha enteresan lakin ortak bir şey var kokain, yani uyuşturucu kaçakçılığı. İsimler söylüyor, olaylar söylüyor, yerler söylüyor tez sahibi.
Gelelim bize, mesela benimle ilgili 2016 Ekim’inden beri açık bir evrak var. Saklı ihbar mektubu üzerinden açılmış, benim tabirim alınmadı, avukatların bilgisi yok, o belge 2016 Ekim’inden beri açık. Kayıtlara baktık, her şeye baktık gel artık benim tabirimi al gerçek mu? Meral Akşener’in iftiraya uğradığı bir sistemde bir belge açık. İsimli, cisimli, yerli tezler var. Bu argümanların çok vahim olduğu bir gerçek. AK Parti içindeki aklı başındaki pek çok insan bu husus ile ilgili çalışma yapılması gerektiğini söylüyor, bunlardan birisi Sayın Cemil Çiçek’tir. Diğer arkadaşlar da var. Sayın Erdoğan da yani tek kişi olduğuna nazaran partili cumhurbaşkanlığı probleminde, ey ahali diyecek yargıya haydi bakalım yürüyün diyecek. Bir savcı harekete geçirilmez mi? Bunlar aile olmuşlar birbirlerine taş atıyorlar. Türkiye’nin yurtdışındaki imajı, saygınlığı, prestiji, saygınlığı ne hale geliyor açıkta kalarak. Tarihe not olarak söyleyeyim, Susurluk kazasından sonra İçişleri Bakanı olan bir şahısım ben, her ne kadar Sayın Soylu tarafından stajyer kabul edilsem de ordinaryüs profesör olunca da bu türlü olunuyormuş, iyi ki de stajyer kalmışım. Susurluk sorununun Yanlışsız Yol Partisi’ne ödettiği bir bedel var, tıpkı bedeli Anavatan Partisi’ne ve Alaattin Çakıcı ve Türkbank sorunu ödetmiştir vatandaş nezdinde.”
‘BU ARGÜMANLAR ADAM ÜZERE ARAŞTIRILMAZSA SAHİDEN ABBAS YOLCU OLUR’
“Buradan söylüyorum ki, bugün ortaya saçılan bu argümanlar bu isnatlar adam üzere araştırılmazsa, gerçek dürüst soruşturulmazsa ve kamuoyu bu mevzuda hakikaten ikna edilir objektiflik sonuçta kamuoyu ile paylaşılmazsa aslında seçilemeyecekti Sayın Erdoğan lakin sahiden Abbas yolcu olur. Ben siyasetle meşgul olan ortaklara tavsiyem bu işleri bilen bir insan olarak tavsiyem bu tezlerin savcılar tarafından kesinlikle araştırılmasıdır. Sayın Soylu’nun da soruşturmanın selameti açısından kendi isteğiyle soruşturma sonuçlanana kadar misyonundan ayrılması partisinin geleceği, çok sevdiği sayın Cumhurbaşkanı’nın seçimi açısından elzemdir.” (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
