ABD-Türkiye münasebetlerinde rüzgârın taraf değiştirmesine dair somut işaretler gelmeye başladığını belirten Murat Ehil, “Erdoğan’ın ABD’nin Türkiye’ye AB yaptırımlarına karşı art çıkmasına bakarak demokratik haklar alanında mevcut çizgiyi sürdürmemesi evvel Türkiye’de siyaset ve iktisadın kalitesi, sonra da Türkiye’nin milletlerarası ilgiler ve yatırım ortamı kalitesinin yükselmesi için gerekli.
Bu hususta ittifak ortağı MHP başkanı Devlet Bahçeli ile bir ortak yer bulma sorumluluğu da Erdoğan’a düşüyor” değerlendirmesini yaptı.
Ehil, yetkinreport.com’da yayınlanan yazısında “ABD’yle alakalarda rüzgâr değişiyor: En beklenen senaryo” başlıklı yazısında şu değerlendirmeleri yaptı:
Kısa vadede ABD’yle en mümkün senaryo:
1- Türkiye S-400’ler konusunda yeni bir adım atmadıkça, örneğin Rusya ile yeni bir silah mutabakatı imzalanmadıkça, ya da eldeki S-400’ler aktive edilmedikçe Biden idaresi Kongre’deki ısrarlı yaptırım taleplerini tutacak üzere görünüyor.
2- Suriye’de statükonun değişeceği yolunda bir işaret yok. Suriye operasyonunu 800 kadar özel kuvvet ve danışmanla yürüten ABD bunu PKK’nın Suriye kolu YPG’yi kara gücü olarak kullanarak yapıyor ve bundan vaz geçecek üzere görünmüyor. Buna rağmen Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığı da PKK’ya karşı başka operasyonları da kabullenilmiş görünüyor.
3- Yunanistan ile uzlaşma ehemmiyet taşımayı sürdürüyor. ABD açısından Türkiye’nin NATO’da Yunanistan ile işbirliği Rusya’nın Akdeniz ve Karadeniz’deki varlığının dengelenmesi açısından birinci derecede kıymetli
4- Gelelim en değerli, en stratejik hususa. ABD bakımından Türkiye’ye dair en stratejik önceliğin Türkiye’nin Avrupa Birliğinden kopmaması olduğu anlaşılıyor. Bu, ABD’nin “ittifaklarını güçlendirme” siyaseti bakımından da kıymet taşıyor. Aslında yazının başında bahsettiğimiz AB’den talebi de bunu gösteriyor.
Bu çerçevede Türkiye’nin AB kamuoyu ve idarelerinin elini rahatlatacak biçimde demokratikleşme ve insan hakları adımları atması gerekli görülüyor.
YAZININ TAMAMI
Gazete Duvar
