ANKARA – Radyo ve Televizyon Üst Konseyi (RTÜK) üyeleri Okan Konuralp ile İlhan Taşçı, Üst Şuranın, Tele 1 ve Halk TV hakkında verdiği “5 gün ekran karartma” cezasını yargıya taşıdı. Ankara Nöbetçi Yönetim Duruşmasına, kararın iptali ve yürütmenin durdurulması istemi ile başvuran CHP kontenjanından seçilen RTÜK üyeleri, kararın açıkça hukuka ters olduğunu savundu.
‘HALK TV’YE VERİLEN CEZA ZORLAMA, SAKINCALI BİR KARARDIR’
Halk TV’de yayınlanan programda iktidarın Libya siyasetinin eleştirildiği, hakaret, tehdit ve aşağılama içermediği belirtilen dava dilekçesinde, “Söz konusu programdaki tahlil ve değerlendirmeler, muaheze hudutları içinde olup rastgele bir hakaret, tehdit, aşağılama içermemektedir. Gazetecilerin iktidarın dış siyasetine yönelik tenkitlerinin, “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlık ve bağımsızlığına, devletin memleketi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk unsur ve inkılaplarına münafi olamaz” kararını ihlal ettiği değerlendirmesi zorlama, gazeteciliğin tabiatına yönelik direkt sahihe müdahale, iktidar partisini devletle bir tutmaya dönük sakıncalı bir karardır” denildi.
‘EKRANLAR DEĞİL BASIN KARARTILACAK’
Davaya mevzu olan dilekçede, iki kanala da verilen cezanın uygulanması halinde gerek kamuoyunun haber alma özgürlüğü gerekse mütalaa ve tabir özgürlüğü ile basın özgürlüğünün telafisi güç ve imkânsız zararlar doğuracağı tabir edilerek, şöyle denildi:
“Eğer gazeteci ve televizyoncular sadece resmi görüşe taraf verecek ve bu görüşü de hiçbir formda eleştiremeyecekse, şu an RTÜK’ün kontrolünde olan bin 700 radyo ve televizyonun varlığı manasını yitirecektir. Şayet amaçlanan çok kanallı tek sesli Türkiye ise tüm televizyonların fişleri çekilir, lisansları iptal edilir ve şu an bu vazifesi maddesine alışılmamış bir formda sürdüren TRT yayınları üzerinden bu hedef gerçekleştirilir. Karar bu cephesiyle basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkına yönelik direkt sahihe karartma meali mealine gelecek kararın uygulanmasıyla oluşacak telafisi güç sonuçların ortaya çıkmaması bakımından Üst Şura kararının yürütmesinin durdurulmasını talep ederiz.”
‘BU KARARLARIN YARGI KONTROLÜNDEN GEÇMESİ ZORUNLULUK’
Ankara Nöbetçi Yönetim Duruşmasında RTÜK aleyhine açtıkları davaya ait değerlendirmede bulunan RTÜK üyesi İlhan Taşçı, ulusal seviyede yayın yapan televizyonların ekranlarının 5 gün boyunca karartılmasının direkt sahihe basın ve fikir özgürlüğü ile yurttaşların haber alma hakkına müdahale olduğunu kaydetti. Üst Şura Üyesi olarak hizmetleri arasında basın özgürlüğü, mütalaa ve mülahazanın yayılması özgürlüğünün sağlanmasının da taraf aldığını, bu yüzden 83 milyon yurttaş ismine bu davayı açtıklarını belirten Taşçı, “Türkiye’nin özgürlüklere bakışını ve dünyadaki saygınlığında değerli bir parametre de olacak bu kararların kesinlikle ancak kesinlikle Türk Milleti ismine karar veren yargı kontrolünden geçmesi bir mecburilik haline gelmiştir. Duruşmaların bu davaya Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında garanti altına alınan basın ve mütalaa özgürlüğü çerçevesinde bakmasını umut ediyoruz” dedi. (DUVAR)
Gazete Duvar
