İstanbul Sultangazi’deki Gazi Mahallesi Kent Ormanı çıkışında 14 Nisan 2017’de polisin ateş açtığı araçta bulunan Barış Kerem (18) ve Oğuzhan Erkul’un (18) ömrünü yitirmesi ve iki gencin de yaralanmasına ait davanın karar duruşması İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, tutuksuz yargılanan polisler Erkan E, Zafer S, Davut B. ve Kenan A. katılmadı.
“AYNI OLAYDA İKİ BAŞKA POLİS TUTANAĞI VAR”
Duruşmada, sanık polislerin cezadan kurtulmak için kanıt ürettiklerini belirten ailelerin avukatları, şunları söyledi: “Sanıkların olay sonrası davranışları da ne yaptıkları da ortada. Cezadan kurtulmak için kanıt üretmişler. İki farklı tutanak hazırlamışlar. Tutanaklar tıpkı saatte, tıpkı olay hakkında hazırlanmış fakat içerik farklı. Suçüstü yakalandılar. Olaydan sonra mağdurların Facebook hesaplarını incelemişler. Muhalif bir paylaşım görselerdi, ‘bunlar teröristmiş’ deyip, davayı kapatacaklardı. Olayda bir aracın havaya ateş açtığı söyleniyor, fakat kamera kayıtlarında da gözüküyor, havaya ateş açan araç gri renkli, mağdurların aracı gri değil. Olay anında çocuklar panikleyip kaçıyor. Pekala polislerin öbür biçimde yakalama talihi yok muydu, olağan ki vardı. Plaka okunur durumdaydı, plakayı takımlara anons geçerek durdurulmalarını isteyebilirlerdi fakat bunu yapmadılar.
Çocukların hayati bölgelerine denk gelen 10 kurşun tespit edildi. Polisler, hiçbir kabahat ögesi olmadan neden silah kullandılar. Polisler burada öldürmeye yönelik hareket etmişlerdir. Hiçbir formda taksir ögesi olmadan çocukların ömür hakları alındı. Evvel ‘kasten öldürme’ hatasından yargılanıyorlardı. Savcı beyefendi tatile gitti geldi ve bu türlü bir mütalaa hazırladı. Savcı beyin kişiliği değişmiş olabilir yahut baskı yapılmış da olabilir. Hatanın vasfı değiştirilmeye çalışıldı. Silah gördüklerini söylüyorlar, ancak ortada silah yok. Kuşkusuz, taammüden öldürme kabahati var. Şuurlu taksir değil. Sanıklar bilerek ve isteyerek bu cürmü işledi.”
24 BİN 300’ER TL İSİMLİ PARA CEZASI
Mahkeme Heyeti, 4 polis memuruna “taksirle öldürme” cürmünden 3 yıl 4’er ay mahpus cezası verdi. Heyet bu cezayı “hürriyeti bağlayıcı ceza, sanıkların kişiliği ve kabahatin işlenmesindeki özellikler”i dikkate alarak toplumsal ve ekonomik durumlarına nazaran, günlüğü 20 TL’den bin 215 gün karşılığı olarak başka farklı 24 bin 300’er TL isimli para cezasına çevirdi.
‘TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN ADALETİ VARMIŞ DİYENLER DUYSUN’
Duruşmada kötüleşen Oğuz Erkul’un annesi Seyran Erkul ve Barış Kerem’in annesi Melike Taş, Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yaptı. Seyran Erkul şöyle konuştu: “Çekin, çekin Türkiye Cumhuriyeti’nin adaleti varmış diyenler duysun. Ben 4 yıldır ona güvendim. Adalet var diye, yavrumu toprağa koydum kanı yerde kalmayacak diye güvendim. Yavruma para biçtiler. Saz çalmak cürüm mu? Müzik söylemek kabahat mu? Ben ellerimle gönderdim arkadaşının doğum gününe. Kabahati neymiş, saz çalmakmış. Korkmayın bu kadar sazdan. Saz adam öldürmüyor. Adalet dedim, paraymış kıymeti benim yavrumun. Duyun 4 yıldır mahkeme köşelerinde sürünüyorum. Kalbim durdu yüreğim durdu. Hatalıların üstü örtülüyor. Gazi Mahallesi’ymiş hatalı, polislerin kabahati yokmuş. Mahallesinin parkında saz çalarak türkü söyleyen benim yavrummuş hatalı olan. O vakit herkes öldürsün birbirini. Benim de münasebetim var o vakit ben de öldüreyim. Ben 4 yıldır yaşamıyorum esasen.
Küçük kardeşi var soruyor bana ‘Anne abim nerede?’. Ben daha onun karşılığını veremedim. Ben daha ona anlatamazken umutlarım burada suya düştü. Ben vereyim o parayı onlara, Oğuzhan’ımın pahası para değil. Nerede görülmüş bir otomobile 36 kurşun sıkmak? Nerede görülmüş bir yavrunun üstünden 10 kurşun çıkması? Dağda terörist arıyorlar, Türk bayrağının altına gizlenmiş teröristler var. Avukatım diye cübbenin altına gizlenmiş teröristler var.” (ANKA)
Adalet Beklentisi-6: Basın açıklamasında fotoğrafları gösterdiler, bakamadımGÜNDEMGazete Duvar
