Osman Çaklı
Tüm Otomotiv ve Metal Personelleri Sendikası (TOMİS) üyesi Sinbo çalışanı 6 emekçi, 11 Eylül’de fiyatsız izine çıkarılmıştı. Şirketin İstanbul Haramidere’deki fabrikası önünde çadır kuran personeller, işe iade talebiyle hareket başlattıktan 31 gün sonra 18 Kasım 2020’de işe geri dönmüştü. İşe geri dönen çalışanlardan Dilbent Türker, İş Kanunu’nun 25/2 (Kod-29) unsuru ile tekrar işten çıkarıldı. Türker, fabrika önünde Kod-29’un iptal edilmesi talebiyle 5 gündür hareket yapıyor.
‘SİNBO SENDİKALAŞMAYI ÖNLEMEK İÇİN FİYATSIZ MÜSAADESİ KULLANIYOR’
Dilbent TürkerArtan iş yükü ve pandemiden doğan inançsız çalışma şartlarından hoşnut olmayan personeller, kendilerini tabir edebilecekleri sendikalarda örgütlenmeyi tercih ediyor. Pandemi de getirilen işten çıkarma yasağına karşın, sendika üyesi olan emekçilerin işten atılmasının tek yolu olan Kod-29, patron tarafından son devirde sıkça başvurulan sistem oldu. İş Kanunu’nunda “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller” olarak tanımlanan Kod-29’la işten çıkarılan çalışanlar, kısa çalışma ödeneği, kıdem tazminatı ve işsizlik maaşı üzere haklarından faydalanamıyor.
Sinbo önünde hareket yapan personellerin hareketleri üzerine iş yerine müfettiş gönderildiğini aktaran Dilbent Türker, “Müfettişler patronun sendikal faaliyetleri engellediğini, fiyatsız müsaadesi bu niyetle kullandığını tespit edip fiyatsız müsaadesi yasaklamıştı” diyerek patronun sendikal faaliyetleri engellemeye dönük gayretinin sonlanmadığını ekledi.
İŞE GERİ DÖNEN 6 PERSONELİN ÖBÜR ÇALIŞANLARLA BAĞLANTISI KESİLDİ
“Biz fiyatsız müsaadeden işe geri döndüğümüzde mobbing, baskı, taciz devam etti” diyen Türker, fabrikada yaşananları şöyle anlattı; “Tüm çalışanlardan soyutlandırılmış, izole bir alanda çalışmamız istendi. Molalarda dahi hiç bir işçiyi görmememiz isteniyordu. Bu durum sırf bir arada işten atıldığımız 6 personel için geçerli durumdu. Biz itiraz ettik ve 4 arkadaşımızı kendi kısımlarına aldırabildik. Ben ve fiyatsız müsaadeden dönen başka arkadaşım o kısımda kaldık” dedi.
‘KOD-29’A YER HAZIRLANDI’
İzole alanda kendilerinin kıskaca alınarak Kod-29’a taban hazırlandığını söyleyen Türker, “Kimi emekçileri bize karşı hakaret ettirip kışkırtmaya çalıştılar. Bilhassa pandemi periyodunda patronun 25/2 hususunu kullandığını biliyoruz, bu yüzden meyil vermiyorduk, sendikalaşmak anayasal hakkımız. Bunu engellemek için türlü türlü baskı kurmaya çalışıyorlardı. Bantlarda daima daha süratli olmamız söyleniyordu, açıkçası kendi kendimize işten çıkmamız isteniyordu” diye konuştu.
FABRİKA ÖNÜNDE İKİNCİ DEFA HAREKETE GEÇEN EMEKÇİ TALEBİ KOD-29’UN KALDIRILMASI
Türker, diğer bir sendika üyesi kişi tarafından kendisine organize formda kumpas kurulduğunu tabir ederek, hakarete maruz kalanın kendisi olduğunu, fakat İnsan Kaynakları tarafından, birinci şikayet edenin başka emekçi olması nedeniyle kendisinin haksız bulunduğunu söyledi. Dilbent Türker, “Bana hakaret eden emekçinin şahit gösterdiği şahıslar, ‘Bizi bu işe karıştırmayın’ diyerek şahitlik yapmak istemedi. Daha sonra bana sataşan emekçinin de atıldığını öğrendim. Sonrasında İnsan Kaynakları benim ‘iş yerinin tertibini bozmaktan’ işten atıldığımı söyledi. Bu süreci organize eden bireyler hakkında savcılığa cürüm duyurusunda bulunduk. Sinbo önünde tekrar direnişe geçtik. Bu sefer talebimiz Kod-29’un kaldırılması”
Gazete Duvar
