Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Partisi Genel Lideri Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Çankırı Vilayet Kongresi’nde konuştu.
Babacan konuşmasında şu sözlere yer verdi:
‘BU ÜLKENİN NAMUSLU İNSANLARIYLA BİREBİR GEMİDEYİZ’
Büyük ortağın o denli bir prangaları var ki, küçük ortaktan müsaade almadan tek söz edemiyor. Yolda karşılaştığı küçük ortağın keyfini kaçırmamak için, yola birlikte çıktığı 40 yıllık arkadaşlarını terk ediyor. Bir de bize ‘Siz gemiden indiniz’ diyor. Yeniden yanılıyorlar. Hatırlatalım, iktidarın üçüncü ortağı daha geçen hafta ne dedi? ‘Geminin rotasını biz çiziyoruz’ dedi. Biz, 28 Şubat karanlığının destekçisi olan bu ortağın rotasını çizdiği gemiye hiçbir vakit binmedik ki! Hiçbir vakit, mafyayla, çetelerle, 28 Şubatçılarla, vesayet kalıntılarıyla tıpkı gemiye binmeyiz. Biz, bu ülkenin dürüst, namuslu, işini iyi yapan insanlarıyla, fedakar gençleriyle, makus idarenin yükünü yıktığınız esnafla, çiftçiyle, çalışanla tıpkı gemideyiz. Haksızlığa uğrayanlarla tıpkı gemideyiz. Siz hangi gemide olduğunuzun farkında mısınız? Sizin geminizin dümeninde küçük ortak oturuyor, rotayı da küçüğün küçüğü ortak çiziyor. İşte sizin reislik yaptığınız gemi bundan ibarettir. Bu geminin yolu da yol değildir.”
‘VATANDAŞ SİZE TAKVİYESİ, ROTAYI 28 ŞUBATÇILARA ÇİZDİRİN DİYE VERMEDİ’
İzlediğiniz rota memleketi 1990’ların karanlığına götürür. Bu rota toplumu ayrıştırır, kutuplaştırır. Bu rota ülkeyi yalnızlaştırır. Bu rota halkı fakirleştirir. 2015 ve 2018 seçimlerinde iktidar partisine gönül veren vatandaşlarımız size bu dayanağı, tutup da rotayı 28 Şubatçılara çizdirin diye vermedi ki. Geminin dümenine oburunu oturtun diye size oy vermedi ki.
Yılmayacağız. Bizi yıldıramayacaklar. Doğruları anlatmaya devam edeceğiz. Zira doğruları anlatmayı, toplumsal ve ahlâkî sorumluluğumuz görüyoruz. Onların rahatları kaçsa da, kulaklarını kapatsalar da, ders almak istemeseler de anlatmaya devam edeceğiz. Gerçi ‘Bana ders vermeye kalkıyor’ diyorlar lakin bakıyoruz bâtın gizli bizden kopya çekiyorlar. Biz, yaptıkları bu kadar yanılgıdan sonra, utanıp da geri dönemedikleri o hakikat yolun yolcularıyız. Biz gerçek yoldan sapmadık. Prensiplerimizden, değerlerimizden sapmadık.
‘SOKAĞA ÇIKMA CEZALARIYLA PARA TOPLAMAYA ÇALIŞIYORLAR’
Tüm dünya pandemiyle boğuşurken, bugünkü iktidarın aklı fikri manipülasyona çalışıyor. Yüz binlerce insanımızın hastalanmasına adeta göz yumdular. Artık de belirli saatlerde ve günlerde sokağa çıkma kısıtlaması getirdiler. Uzmanlar ‘Bir müddet tam kapanma şart’ diyor lakin yapamıyorlar. Hazineyi boşalttıkları için yapamıyorlar. Hatta ve hatta bu sokağa çıkma kısıtlamalarının cezalarıyla para toplamaya çalışıyorlar. E bütçe açık veriyor. Akılları fikirleri bu… Pekala, bu salgın devrinde ekonomik önlem almak için ne yaptılar? Lakin bir borç yapılandırması önerebiliyorlar. Ya esnaf siftah yapamıyor siftah! Bu türlü olmaz! Bu türlü devlet yönetilmez! Bu milletin ne hâlde olduğunu bilmeyenler devleti yönetemez!
‘ESNAFIN YAKASINDAN DÜŞÜN’
Yıllarca ekonomiyi yönetmiş bir kardeşiniz olarak söylüyorum; yapılacak şey çok açık: Derhâl küçük işletmelerin tüm vergi ve SGK prim ödemelerini pandeminin tesiri bitene kadar erteleyin. Hatta stopajı hiç almayın. Şu pandemi bitene kadar esnafın yakasından düşün! Pandemi sonrasında da bu ödemeleri uzun vadeye yayın. Vatandaşlarımıza uzun vadeli ve en az bir yılı geri ödemesiz olmak üzere faizsiz kredi verin. Yine yapılandırmalarda da bu metodu izleyin. Esnafımıza, küçük işletmelere, kapalı kaldıkları devir boyunca kira dayanağı sağlayın. Zira bu salgının maliyetini tek başına vatandaşın üzerine yıkamazsınız.
Kendileri çalıp, kendileri oynuyorlar. Koskoca TÜİK’e kurmuşlar bir tane ayarlama odası, sayıları eğip büktükten sonra kamuoyuna açıklıyorlar. Esnaf diyor ki, son bir yılda alıp sattığım mallara %30-40-50 artırım geldi. Fakat hükûmet enflasyonu %10 küsur açıklıyor. Pekala, bunu niçin yapıyorlar? Emekliye, memura, sabit gelirliye maaş artırımını o açıkladıkları ayarlanmış enflasyon oranlarına nazaran yapıyorlar da ondan. Minimum fiyat için de bu oranı temel alıp, üzerine kendilerine nazaran bir şeyler ekleyecekler. Vatandaşın cüzdanı yanılmaz. Esnafın hesap kitap defteri yanılmaz.
‘DOĞMAMIŞ ÇOCUKLARIMIZA KADAR BORÇLANDIRDILAR’
Türkiye’yi getirdikleri noktada, her üç bireyden biri işsiz yahut atıl durumda. İnsanlarımız iş aramaktan vazgeçmiş. ‘Artık iş bulamam bu saatten sonra’ diyorlar. Çarşı pazar enflasyonu almış başını gitmiş. Bu tablonun bu türlü kalmasına müsaade verecek miyiz? Doğmamış çocuklarımıza kadar bizi borçlandıran bu makus idareye son verme vakti gelmedi mi? Bu iş bilmez idareye son verme vakti gelmedi mi? Aziz milletimizden gerçekleri saklayan, esaslı kurumlarımızın güvenilirliğini sarsan, insanımıza itimat değil endişe salan bu nizama son verme vakti gelmedi mi? (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
