Gazeteci Murat Uzman son yazısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın görüntü konferans ile katıldığı birinci yerli ve ulusal helikopter törenindeki olayları irdeledi.
Uzman, “teslim merasiminde motorun çalıştığı gösterilemeyince kriz çıktı” dedi ve TEI Genel Müdürü Mahmut Akşit’in “töreni sabote etmek isteyenler”, “Bu şirketi bize Cumhurbaşkanlığı önerdi” kelamlarını hatırlattı.
Merasimde evvel “Motor çalışmadı mı” diye, sonra “Çalışmadı” diye seslerin duyulduğunu aktaran Uzman, Akşit’in sabotajla kimi kastettiğini sordu.
Misal bir olayın 4 Aralık’ta Çin’e merasimle uğurlanan ihracat treninde yaşandığını belirten Uzman, Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun uğurladığı trenin 12 durak doğuya, sonra 22 durak geri dönerek Kazlıçeşme’den 10 durak daha gerideki Halkalı’ya dönüşünün ayrıntılarını anlattı. “Bürokraside buna benzeri bir telaşın 2001 ekonomik krizi sonrasında da görmüştük” diyen Yetkin’in yazısında bir kısım şöyle:
“Haydi o vakit koalisyon ve otorite boşluğu vardı diyelim; yüksek bürokratlar sorumluluktan sıyrılmak istiyordu. Artık otorite boşluğu değil, fazlası var. Örneğin Genel Müdürü atayan Bakan değil, Cumhurbaşkanı. Yönetici hesap vermesi gereken makamın Bakan olmadığını düşünüyor. İçişleri, Savunma, Dışişleri üzere birkaç bakanlık dışında durum bu. TEI Genel Müdürünün savı ve yakınması doğruysa, canlı yayını hangi şirketin yapacağına dahi Cumhurbaşkanlığı karar vermiş.
Baksanıza, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası yeni binasının 3 Aralık’taki açılışına, projenin mimarlarının davet edilmediği, mimarlar Semra Uygur ve Özcan Uygur’un “biletimizi alır gideriz” açıklamasıyla duyuldu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy son gün devreye girip davet etmiş.
Devlet Hafızası körelip ülke kâr için her şeyi mubah gören bir şirket mantığıyla yönetmeye başlayınca, bir mühlet sonra dikişler oradan buradan atmaya başlıyor. ABD’de Donald Trump bu türlü gitmedi mi, üstelik oylarını artırmasına karşın.
Artık TEI Genel Müdürünün argümanı üzerine durup bir daha düşünelim: sıkıntı devlet idaresindeki savrulma mı Erdoğan’ı sabote etmek mi?”
YAZININ TAMAMI
Gazete Duvar
