CHP Küme Başkanvekili Engin Altay Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ait değerlendirmelerde bulundu. Bir gazetecinin Alaattin Çakıcı’yla ilgili sorusu üzerine Altay şöyle konuştu:
“Öyle yeraltı cürüm şebekesinin liderliğini yapan mafya uzantılarının tehditlerine, CHP pabuç bırakmaz. Lakin bu sorunun muhatabının, o mektupta övgüler düzülen Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli olması gerekir. Bu bahiste kendileri ne düşünür ne yapar onu bilmem lakin akla gelen de şu olur; Cumhur İttifakı’nın yeni bir sözcüsü var. Devletin, hukukun dışına çıkmasından kaynaklı olarak karanlık güçler de artık siyasette rol üstleniyor demektir. Bu demokrasimiz ismine utanç ve ibret verici bir tablodur. CHP Genel Lideri’ni tehdit etmek, Türkiye’de milyonları tehdit etmek demektir. CHP tehdide pabuç bırakmaz. Elbette hukuk tabanında gereken yapılacaktır. Fakat gelinen tablo Türk siyasetinde bir birincidir. Bu tablo, Susurluk tablosundan daha ağır ve vahim bir tablodur. Bunlar bize vız gelir tırıs sarfiyat.”
‘BİLİM KURULU’NUN TAVSİYELERİ AÇIKLANSIN’
Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca’nın, Bilim Konseyi ile AK Partili Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ortasında kaldığını lisana getiren Altay, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bilim Konseyi ne önerdi, önerisi ne kadar kabul gördü? Bilim ne emrediyorsa yürütme, yasama onu yapmıyorlarsa burada 83 milyonun hayatıyla kumar oynanmak vardır. Görünen o ki, Bilim Heyetinin teklifleri budanarak hayata geçirilmeye çalışılmış. Kovid-19 nedeniyle yeni sınırlamalar hayata geçirildi. Bilim Şurası ile Cumhurbaşkanı ortasına sıkışmış bir sıhhat bakanı misyonunu yanlışsız yapamaz. Derhal Bilim Heyetinin, hükümete neleri tavsiye ettiğini kamuoyuyla paylaşma mecburiliği vardır.
Maalesef Bilim Konseyinin dinlenmemesi; sıhhat çalışanlarının çığlığına kulak verilmemesi; maske, aşı, ilaç ve test dağıtımındaki beceriksizlikler, karantina süreçlerinin gerçek yönetilememesi bugün karşımıza çıkan vahim tabloyu doğurdu. Hedefimiz üzüm yemek, bağcı dövmek değil. Sayın Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum: Sen bu işleri bilmezsin, bu işleri bilenlere, Bilim Konseyine ve Sıhhat Bakanı’na bırak. İş adamlarıyla toplantı yapıp da Bilim Konseyi kararlarını tırpanlama. Ne gerekiyorsa o yapılsın, gerekirse kesintisiz 14 gün karantina yapılsın, bu ortada büyük devlet olma özelliğini de göstererek kimseyi de aç açık bırakma.”
‘ERDOĞAN DÜMEN KIRIYOR’
CHP’li Altay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “acı reçete”den bahsettiğini anımsatarak, “Acı reçete için Sayın Erdoğan’a bir tavsiyem var; iğneyi kendine batır, çuvaldızı diğerine. Orta yere bir acı reçete koyacaksan, artırım, kıyım, kazanılmış hakları geri alma, faize yöneleceksen evvel iğneyi kendine batıracaksın” diye konuştu.
Tavsiyelerin yerine getirilmesi halinde gelecek yıl 84 milyar 890 milyon lira tasarruf edilebileceğini belirten Altay, “Millete yeni yükler, yeni vergi ve artırımlar yüklemek zorunda kalmayacaksın. Sen tasarruf et, millet rahat etsin. Acı reçeteye gerek kalmaz. Lakin geldiğimiz noktada Titanik buz dağına çarptı, damat gemiden atladı, Erdoğan dümen kırıyor. Lakin o buz dağındaki sıkışmadan dümen kırarak, ‘Hukuk ıslahatı yapacağım’ diyerek çıkamazsın. İktisattaki çöküşe demokrasi makyajı yetmez” tabirlerini kullandı.
ADALET BAKANI’NA TENKİT: SÜREÇ BAŞLAT
Altay, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün, “Suçtan ziyan gören kişiyi yargısal düzenekler içerisinde kendi kederiyle baş başa bırakmak hukuk devletinde mümkün değildir”dediğini aktararak, “Bu cümleyi sarf ettikten sonra örneğin Enis Berberoğlu’nu arayıp, ‘Bu kabul edilemez’ demeliydin Adalet Bakanı, bu altına imza atacağım kelamın gereği olarak bir somut adım atacaksa, HSK ile derhal Berberoğlu sıkıntısını görüşüp, anayasa cürmü işleyen 14. Ağır Ceza Mahkemesi yargıçlarıyla ilgili süreç başlatması lazım. O vakit insanı kendi sıkıntısıyla baş başa bırakmamış olursun” yorumunu yaptı. (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
