Ebru Timtik’in 233, Aytaç Ünsal’ın 202 gündür açlık grevinde olduğu ve her dakikanın değerli olduğu belirtilen açıklamada, “Geri dönüşü olmayan sıhhat problemleri yaşamamaları için geçen her saniyenin değeri ortadadır. Gerçekten Isimli Tıp Kurumu da durumun ciddiyetini ortaya koymuş, cezaevinde kalmalarının yaşamsal açıdan risk oluşturduğuna dair rapor düzenlenmiştir. Bu tıbbi gerçekliğe karşın isimli merciler tarafından insan hakları hiçe sayılarak tahliyeleri gerçekleştirilmemiştir” denildi.
“KALDIKLARI HASTANE PANDEMİ HASTANESİ”
İki avukatın Yasal Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldığı fakat bu hastanenin pandemi hastanesi olduğu belirtilen açıklamada, “Açlık grevinin bu basamağında bireylerin bağışıklık sistemlerinin çöktüğü göz önüne alındığında bu kararın Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın sıhhatine ziyan verebilme riski son derece yüksektir. Tekrar avukatların müracaatlarındaki bilgilere nazaran 24 saat ışığı açık tutulan bir ortamda, paklık için gerekli imkanlardan mahrum, havalandırma şartları sonlu bir ortamda tutuldukları anlaşılmaktadır. Bu durum aslında diken üstünde olan durumu daha riskli hale getirmektedir” denildi.
Hastane ortamının cezaevi ortamından daha makûs olduğuna vurgu yapılan açıklamada, açlık grevine karşı zorla müdahale savlarına reaksiyon gösterildi: “İlgili hastanelerde Avukat Ebru Timtik ve Avukat Aytaç Ünsal’ın tabiplerini ve onlar ile ilgilenen sıhhat işçilerini bir sefer daha Türk Tabipleri Birliği Etik Konsey görüşleri çerçevesinde tavır almaya, Adalet Bakanlığı’nı ise sorunun temelini çözecek adımlar atmaya davet ediyoruz. Adil yargılanma hakkı da sıhhat hakkı kadar hayati bir hak olup, bu hakkın önünde durmak yerine yetkilileri kulak vermeye ve yanıt olmaya çağırıyoruz.” (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
