Sakarya’nın Hendek ilçesinde meydana gelen havai fişek fabrikasındaki patlamaya ait davanın ikinci duruşmasında fabrika sahibi Yaşar Coşkun savunma yaptı. Coşkun, patlamanın sabotaj olabileceğini belirterek “Benim tutuklu olmamım kimseye yararı yok. Benim dışarıda olmam lazım işlerimi toparlayabilmem için, başka emekçilerin işsiz kalmaması için” dedi.
Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Ferizli ilçesinde yeni inşa edilen cezavi yerleşkesindeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklarla, mağdurlar ve taraf avukatları hazır bulundu. Duruşma salonu binası içi ve etrafında geniş güvenlik tedbiri alındı.
Duruşmada tabiri alınan Büyükcoşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nın sahibi Yaşar Çoşkun, patlamanın sabotaj olabileceğini belirterek, şunları söyledi:
“Ateş düştüğü yeri yakar bunun farkındayım. 50 yıllık bir firmayız, çalışanlarımızla aile üzere çalışıyoruz. 7 aile ferdimizi kaybettik. Hakkımızda palavra yanlış haberler yapılıyor. Birinci duruşmada savunma hakkımız gasp edildi. Merdiven altı kaçak imalat yapan bir fabrika değiliz. Hakkımızda linç kampanyası yürütülüyor. 50 yıllık emeğimizi ve özgürlüğümüzü kaybettik. Basında güya daima bizde iş kazası oluyormuş üzere palavra haberler çıkıyor. Bizde son kaza 2011 yılında oldu. Bana teröristmişim üzere muamele yapılıyor, iş cinayeti deniliyor. Halbuki ben saygın bir iş adamıyım. Türkiye’nin gelişmesi için elinden geleni yapmış bir firmanın ortağıyım. Bizim ne kadar nizamlı olduğumuzu Türkiye’de herkes bilir.”
Kaza sırasında fabrikada olduğunu söz eden sanık Coşkun, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Ben birinci günden beri bu olayın sabotaj olduğunu söylüyorum. Bizim fabrikamızda kaza birinci sefer olmadı, biz kazanın nasıl olabileceğini anlayabiliriz. Sayın İçişleri Bakanımız da bana sordu ‘Bu olay nasıl oldu’ diye. Ona da anlattım sabotaj olduğunu düşünüyorum dedim. Biri uzaktan kumandayla patlatmış üzere oldu. Bu olay üzerinde durulmadı. “Bilirkişiler nasıl bu fabrika mevzuata uygun değil diyor. Bizim fabrikamız daima denetlenirdi. O denli olsa 16 sene nasıl çalışacaktı bu fabrika. Bizim fabrikamız birebir vakitte sefer misyon buyruğu olan bir fabrikadır. Savaş çıksa, devlet burada cephane üretir. Ben cezaevine girene kadar MÜSİAD lideriydim. Bu türlü saçmalık mı olur? Cumhurbaşkanı beni neden aramış diyorlar. O olmasaydı, ben o fabrikayı söndürebilir miydim? Bu iş dışarıdan göründüğü kadar kolay bir iş değil. Argümanlar temelsiz, hiçbirini kabul etmiyorum.”
Coşkun, ayrıyeten tutuklu olmasının kimseye yararı olmadığını belirterek, “Benim tutuklu olmamım kimseye yararı yok. Benim dışarıda olmam lazım, işlerimi toparlayabilmem için, öteki emekçilerin işsiz kalmaması için. En çok mağdur olan benim, işimizi kaybettik, 8.5 aydır içerideyim, özgürlüğüm yok” dedi.
Davada sanıklar hakkında 2 yıl 8’er aydan 22 yıl 6’şar aya kadar mahpus istemiyle açılan davanın birinci duruşmasında fabrikanın sahibi Yaşar Coşkun tahliyesini istemişti. Sanığın avukatının “sabotaj” argümanı üzerine salonun karışmasının akabinde, “mahkeme salonundaki fiziki yetersizlik” nedeniyle duruşma bugüne ertelenmişti.
Davanın ikinci duruşması öncesi, olayda hayatını kaybedenlerin yakınları açıklama yaptı. “Hendek için adalet” yazılı pankart taşıyan kümede bulunan, olayda hayatını yitirenlerden Sebahattin Tepeçınar’ın ablası Hatun Tepeçınar, gazetecilere yaptığı açıklamada, acılarının her gün kat kat arttığını belirterek, “Allah kimseye bu türlü acılar yaşatmasın. Gerçek adaleti istediğimiz için buradayız.” dedi.
İşçi çalışanların de hak ettiği haklarını almalarını istediğini lisana getiren Tepeçınar, sanıkların taksirden cezalandırılmalarını istemediklerini söyledi.
DİSK LİDERİ: ÜRETİM ZORLAMASIYLA CANLARI HİÇE SAYDILAR
Dava öncesi DİSK Genel Lideri Dilek Çerkezoğlu da adliye binası önünde bir açıklama yaptı. Çerkezoğlu, “Hendek’te 3 Temmuz’da yaşanan cinayette 7 emekçi arkadaşımızı kaybettiğimiz davanın duruşması için buradayız. Patlama yaşandığında, çok kısa bir mühlet içinde buradaydık. Patlama alanında yürürken birkaç saat sonra bile devam eden bir süreçti. Bu fabrika daha evvel tekraren bu cins patlamaların yaşandığı bir yer. Daha evvel 6 defa patlama yaşanmış ancak tekrar farklı isimler altında üretime devam edilmiştir. Üretim zorlamasıyla insanların canının hiçe sayıldığı bir süreci o gün orada da gözlemlemiştik. Bugün burada ailelerimizle, avukatlarımızla birlikteyiz. DİSK olarak Soma’dan Ermenek’e Torunlar’dan Hendek’e kadar iş cinayetlerine karşı adalet arayışımız devam edecek. Eşitliğin adaletin olduğu bir çalışma hayatının kurulması için çabamız devam edecek” tabirlerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Sakarya’nın Hendek ilçesi Yukarıçalıca mevkisinde yaklaşık 15 dönüm üzerine konseyi Büyük Coşkunlar havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020 günü saat 11.15 sularında patlamalar meydana gelmişti. Yaklaşık 50 kilometre aralıktan, kentin birçok noktasından duyulan patlamalarda 7 kişi hayatını kaybetmiş, 127 kişi yaralanmıştı.
Patlamaya ait gözaltına alınan ortalarında fabrika sahibinin de bulunduğu 5 kuşkulu tutuklanmış, bir zanlı ise isimli denetim kuralıyla hür bırakılmıştı. Patlama ile ilgili iddianamede, 5’i tutuklu 7 kişi hakkında 22 yıl 6’şar ay mahpus cezası istenmişti.
Öte yandan denetimli imha gayesiyle Adapazarı ilçesi Taşkısığı mevkisine getirilen fabrikadaki patlayıcıların, 9 Temmuz’da saat 11.35 sularında kamyondan indirildiği sırada meydana gelen patlamada da 3 asker hayatını yitirmiş, 8 jandarma çalışanı ile kamyon sürücüsü de yaralanmıştı.
Gazete Duvar
