Denizli’de 67 yaşında korona virüsüne yakalanan emekli öğretmen Mustafa Ali Tepeeri hastalık müddetinde yaşadıklarını anlattı. Tepeeri, “İlk başlarda kemiklerim kırılacak üzere oluyordu. Limon kolonyasının kokusunu bile hissedemez oldum. Vefatla burun buruna geldim” dedi.
Kent merkezinde yaşayan emekli öğretmen ateş ve öksürük şikayetiyle Tavas Devlet Hastanesi’ne gitti ve burada kendisine Covid-19 tanısı konuldu. Hastanede 14 gün boyunca tedavi gören Tepeeri, test sonucunun negatif çıkması üzerine taburcu edildi. Tepeeri’nin eşi Kamile Tepeeri’nin de yapılan test sonucunda hastalığı rastgele bir belirti göstermeden geçirdiği tespit edildi. Meskenlerinde karantinaya giren çift daha sonra 1 aylık süreçte kimseyle görüşmedi.
Mustafa Ali Tepeeri salgın müddetinde kurallara harfiyen uyduğunu fakat virüsü nereden kaptığını anlamadığını söyledi. Hastalığa yakalandığını öğrendiğinde çok korktuğunu anlatan Tepeeri, “Dünyam başıma yıkıldı. Grip diye gittiğim hastanede korona olduğumu söylediler. Allah sıhhat çalışanlarımızdan razı olsun, bana bebek üzere baktılar. Beni erken teşhis hayata bağladı. Birinci başlarda kemiklerim kırılacak üzere oluyordu. Limon kolonyasının kokusunu bile hissedemez oldum. Vefatla burun buruna geldim” diye konuştu.
Tepeeri, “Hiç kimse ‘Virüs bana gelmez’ diye bir kanıya kapılmasın. Güzelleştim ancak zarurî olmadıkça dışarı çıkmıyoruz. Maske vazgeçilmez bir kesimimiz oldu. Hastanede yattığım müddette vefat aklımdan hiç çıkmadı. Mevtle burun buruna yaşamak çok güç. Bu işin latifesi yok” sözlerini kullandı.
Hastalığı ayakta yenen Kamile Tepeeri ise hastalığı geçirdiğini öğrenince çok şaşırdığını söz etti, “Karantina periyodunda köydeki bahçeli konutumuza gitmeye karar verdik. Tavas’ta hastaneye uğrayıp ne olur olmaz diye muayene olmaya gittiğimizde ise eşimin korona virüsü olduğunu öğrendik. Onu bir daha göremeyeceğim diye çok korktum. O bir daha dönmezse neler yaparım diye fikirlere kapıldım. Çok şükür, yine doğmuş gibiyiz” dedi. (AA)
Gazete Duvar